Van Minute!
Doğal afetler, öngörülemeyen ama sonuçları son derece ağır olabilen durumlardır.
İnsanların günlük yaşantılarını bir anda değiştiren ve açıkçası arkasında nice dramlar bırakan özelliği ile aslında bireysel değil toplumsal olarak düşünülmesi ve önlemleri alınması gerekmektedir.
Tabiki problem çözme yöntemlerinden bir tanesi kaderi bir yaklaşımı temel alarak “görmezlikten gelme” ile de problemler çözülebilir ancak bu tercihin sonuçları, bir arkadaşımın deyişiyle, “acı lokma” yedirir.
Bu durumda yapılması gereken maliyeti ne olursa olsun afetlerin öncesi ve sonrasına hazırlık yapmaktır.
Hazırlık ne olmalıdır diye sorarsanız elimdeki tecrübelerle oldukça doyurucu bilgiler sağlayabilirim ki aslında bu konuda bir bildiri üzerinde çalışıyorum şu anda.
Ön bilgilendirme için biraz aktarım yapmak istersem afet öncesi ve sonrasında işin seyrini değiştiren en önemli parametre kesinlikle “insan”dır.
Bir örnek vereyim, yer tabakasının bitmek bilmeyen dinamiği sebebiyle oluşan depremler dünyanın belli yerlerinde sıklıkla oluşmaktadır.
Bu bölgelerin tespit edilmesi günümüz bilim ve teknoloji seviyesiyle belirlenmektedir.
Bu tespitin ardından yapılacak sınıflandırmaya göre tabiki mühendislik yapıları ve kamu yönetiminde farklı uygulamalar devreye alınmalıdır.
Konya bölgesi Türkiye içinde yer hareketleri açısından Marmara veya Doğu anadolu bölgelerine göre daha sakin bir yerdir.
Binaların yapım kurallarında dikkat edilecek mühendislik parametreleri, doğal olarak, daha esnek olacaktır.
Yerleşim planlaması açısından da, acil ulaşım yollarının ayrılması gibi, biraz daha esnek olacaktır.
Dünyadaki örnekleri ele aldığımızda ister istemez bir hüzün kaplar ruhlarımızı.
Zira, japonya’daki deprem kayıpları ülkemizdeki kayıplara göre son derece düşüktür. Bunun en temel sebebi ise her deprem olayından sonra teknik ve idari yöneticiler süreçlerini gözden geçirir ve “dersler” almaya çalışırlar.
1999 Marmara depreminden sonra bölgede insani yardım amacıyla teknik çalışma yapmış birisi olarak duyduğum ifadelerin 2011 Van-Erciş depremlerinden sonra şu anda geldiğim bölgede duyduğum ifadelerden hiçbir farkı yoktu.
Bina yapım teknikleri ile yapı denetleme sistemlerine olan feryatlar sadece hüzün yaratmaktadır.
Her bir doğal afetin aklımızda ve vicdanımızda minik de olsa bir iyileştirme yarattığı umuduyla.
Van’dan sevgilerle…
Bu yazı 2597 defa okundu
- Hoca Ne Düşünüyor? - 29/08/2014
- Türkiye’deki Yükseköğretimin Evrimi - 22/08/2014
- Ders Vermek… - 01/08/2014
Bir yanıt yazın