Uzakta Olunca…
Nisan 2010’dan itibaren başlayan uzaklarda yaşama zorunluluğumla beraber ilginç bir hayat tarzı da başladı. 2001’den beri içinde olduğum ofisten ve evimden ayrıldım. Bu başlangıçta arzu edilen bir sureçti. Dinlenmek, ayrı kalmak ve başka bir hayatı kısa süreli de olsa tecrube etmek istedim. Geçirdiğim sürecin içinde gerçek dünyadan kopmamak için iletişim halinde bulunmak kaçınılmazdı. İletişim için kullandığım araçlar sanırım home-office kavramının da bir uygulaması olmuştur. Aslında bunlar daha önce de kullandığım araçlardı ancak son 11 aydır çok daha yoğun olarak kullanmaktayım.
1. Cep Telefonu: Kaçınılmaz olarak herkesin kullandığı bir araç. Gerçekten de beni kişilere bağlayan bir imkandı. Burada önemli bir nokta olarak telefonun tarifesidir. 2000’lerin başında deliler gibi para harcadığımız hatta her ay sabit ücret adı altında soyulduğumuz cep telefonu kullanımı son zamanlarda oldukça ekonomik bir hal almıştı. Benim kullandığım tarife ile sabit hatları arayabilmek çok büyük bir rahatlık ve ekonomi sağladı. Ofisi arayıp değerlendirmeler yapmak çok rahat oldu. Keşke daha önce söğüşlenmeseydik.
2. E-posta: Inkar edilemez bir iletisim harikasi. Mektuptaki hissiyat olmasa da resim, dosya ve, benim son zamanlarda yaptigim gibi, ses dosyalarini eklemek muthis bir gelismedir. Ses iletisimi nasil samimiyet yaratiyorsa, e-posta ile bilgi aktarimi, tabiki dili ve imlasi duzgun ise, genis kapsamli olabilmektedir.
3. Blackberry: Tamam, imkan meselesidir. Pahalli bir arac ama acikcasi benim icin muthis bir ilerleme oldu. Esimin kardesinin hediyesi olan telefonda e-posta almak-gondermek gercekten muthis bir sey. Ofisime donuslerim yarim gun mertebesinde oldugu icin cok mutluyum. Zira telefonun cektigi her yerde etkilesimde olmak inanilmaz. Hele ki esim Umut’un komik resimlerini bana gonderince daha bir zevkli olmaktadir.
4. Skype: Bir devrim. Dunyamizin global bir devinimde oldugunun en net gostergesi. Ses ve goruntunun bu kadar kaliteli ve ekonomik olarak yapilmasi gercekten de bir devrim. Aylik iletisim masraflarim 100 dolar civarinda. Ancak yurtdisi gorusmelerim icin kullandigim Skype olmasaydi eminim cok cok fazla olurdu. Ozellikle Skype’in son versiyonuyla gelen cok tarafli video gorusme Linux icin de olunca kesinlikle vazgecilmez olacak.
5. VNC/Teamviewer: Sinirlarin kalktigi bir cagdayiz. Ofisteki bilgisayar/serverlara erisimi taaa uzaklardan yapabilmek gercekten harika. Onceki sene MIT’deyken Ispanyol bir kiz yapmisti bunu. Mac’inden eristigi serverinda analizler yapmak ve kendi bilgisayarini yormamak gercekten hostu.
6. Tivibu: Belki de internetin en onemli imkani. Yerden bagimsiz olarak televizyon seyretmek. Bakin burada ciddi bir fark var. Ufakb ir arastirma ile hemen herkeste film, dizi bulabilirsiniz ama haber ve aktuel programlari bulmaniz imkansizdir. Hele ki belgeseller ve gecenin bir korunde caniniz rasgele bir seyler seyretmek isterse kacmayacak bir durum. Ancak minik bir problem var; Tivibu’nun Windows’tan baska isletim sistemlerinde de calisir hale gelmesi en buyuk beklentimdir.
7. Wirofon: Bir baska iletisim araci ve Turk Telekom faciasi :) Aramak ve aranmak icin guzel bir calisma ama gene Windows engeline takilmis bir haldedir.
2 ay sonra burada isim bityor ve yeni bir hayat basliyor olacak. Eminim, yukarida anlattiklarim gelecekte de kullanacagim araclar olacaktir.
Bu yazı 2040 defa okundu
- Hoca Ne Düşünüyor? - 29/08/2014
- Türkiye’deki Yükseköğretimin Evrimi - 22/08/2014
- Ders Vermek… - 01/08/2014
Bir yanıt yazın