Usta – Çırak
Babamdan duyduğum en etkili ifadelerden bir tanesi “Beni devlet okuttu, ben de ona hizmet etmeliyim”dir. Bu doğru zira Sorbonne’daki eğitimini MEB bursuyla almıştı.
Benim eğitimim de ise maalesef burs alma imkanım olmadı ve tüm finansmanı ailem karşıladı. Buna göre bir bakıma ben de onlara borcumu ödemekteyim. Benim borcum, kendilerine birinci derecede hizmet ederek değil, bu ülkeye değer katarak olmaktadır.
Ülkeye değer katmaktan kastım da aldığım bilgileri kendime saklamak değil, etrafıma/öğrencilere ulaştırmakla olmaktadır.
2006’dan beri içinde yer aldığım çok hoş bir çalışma grubum bulunuyor. Bu çalışma grubuna bir doktora tezi, bir TÜBİTAK projesi ve bir sürü yayın borçluyum. Elimdeki bilgi birikimini ilk etapta hep bu grupla paylaşmak, tabiki benim en doğal isteğim olacaktır. Ancak bir noktayı kendi kendime görmüş olmam çok şaşırtıcı ve bir o kadar da mutluluk vericidir. Grubun temel amacı ortak çalışmalar yapmaktır. Ve bu ortak çalışmaları yaparken birbirimizden destek almaktır. Geçen 6 yıla bakarak rahatlıkla belirtebilirim ki aramızdaki sinerji ve uyum bu küçük topluluğun birbirimizle olan bağını oluşturmaktadır. İşte bu hem sevinç hem de gurur verici.
Gurur verici olması son derece mantıklı, zira akademik kariyer yolunda ilerleyen bir kişinin tabiki kendi eğitimi ve gelişimine önem vermesi, sonuç alması önemlidir. Ama daha önemlisi, kendisinin ardından gelecek kişilere de yol göstermesi, onları eğitmesi ve ilerlediği yolda onlara yol açmasıdır. İşte bu küçük/mütevazı çalışma grubunda olan en doğal gelişme, grubun kendi içinde yol açmasıdır. 10 yıldır içinde bulunduğum ve artan değerler tamamen bana bağlı olan gelişmelerdir. Acı ama – bunun iddialı bir ifade olduğunu biliyorum ama kalpten itiraf edirim ki bu böyle – kimseden kişisel eğitim gelişimim yönünde bir destek göremedim. Aksine bana söylenenler gayet demotive edici ifadelerdir. En azından doktoramı aldığımda duyduklarım başlı başına bir olaydır.
99 Marmara depreminden sonra İTÜ’deki hocalarımız depremden dolayı yıkılan binaların fotoğraflarını gösterip “Böyle işler yapmayın” demişlerdi. Demek ki her zaman iyi örnekler olmak zorunda değil hayatımızda :)
Bu yazı 1215 defa okundu
- Hoca Ne Düşünüyor? - 29/08/2014
- Türkiye’deki Yükseköğretimin Evrimi - 22/08/2014
- Ders Vermek… - 01/08/2014
Bir yanıt yazın