Teşhircilik mi, Halkla ilişkiler mi? Sosyal Medya Nedir?

Folkehjaelp

Eylül 2011’de bir arkadaşımla Bakırköy İş Bankası’na girmek üzereyken Siemens S55 telefonumun ekranında +45 ile başlayan bir numaranı beni aradığını gördüm. Heyecanlanmıştım. Zira bu daha önce çalıştığım Danimarka’lı bir insani yardım kurumunun (http://www.folkehjaelp.dk/) telefon numarasaydı. Telefonu cevapladım ve kapattığımda ilk yurtdışı iş teklifini geri çevirmiştim. Zor bir karardı ama öyle olması gerekiyordu.

Aradan bir yıl geçti ve gene +45’li bir numara beni aradı. Bu sefer “Evet” dedim zira 2002’de nişanlanmış ve yükseklisans’ım bitmişti. Görev yerim Danimarka değildi, savaş ardından Kosova’ydı. Adını ilk defa duyduğum bir yerde kalacaktım; Gjakova. Hiçbir fikrim yoktu Gjakova neresidir ve nedir? Yahoo’da araştırma yapınca “Djakovica” ismiyle karşılaştım. Çok kısıtlı bilgi vardı Gjakova hakkında. Bir bilinmezlik beni içine çekti ve 2002 Ekim’inde ayağımı yağmurlu bir günde Priştina’ya bastım. Gece karanlığında iki saat yol aldıktan sonra 1 yıllık ilk yurtdışı görevi başladı. Başlarda çok berbattı. Zira 20 kişilk ofiste “Senior” pozisyonundaydım ancak tarihsel sebeplerden dolayı ekiptekiler beni başta dışladılar. Sonrasında ortak yanlarımızı görmeye başlayınca işler düzelmeye başladı. En basitinden ülkenin adını raporlarda “Kosova” diye yazıyordum “Kosovo” yerine. Meğersem bu uzun yılların mücadelesiymiş ve ben kazanan taraftım. Benim için çok ilginç tecrübeleri kazandığım zaman oldu.

Kosova Map

Bu bir yıllık süre aileden ve sevdiklerimden uzakta geçen bir yıldı. Kendimi dinlemek ve hayatı sorgulamak için güzel bir fırsat elde ettim. Süreç içinde kendi kendine ilginç fikirler oluştu ve bir tanesi çok hoşuma gitti: HP fijital fotoğraf makinesi ile ortamımı, gezdiğim yerleri görüntülemek. Bu çok ilginçti. Zira makaralı filmleri tab ettirmek için doğru yerler yoktu. Fotoğraf çektiğimde ne kadar iyi olduğunu da göremiyordum normalde ama dijital fotoğraf makinesiyle her şeyi yapabiliyordum. Bu güzeldi ve kendime 180€’luk fiyatıyla Olympus D-380 makine aldım. Bu inanılmazdı. Sadece 64MB’lik kartı vardı ama 36’dan fazla fotoğraf çelebiliyordum.

Olympus Fotograf Makinasi

Tamam ben fotoğraf çekiyorum ama birşeyler eksikti. Evet, 3 ayda bir İstanbul’a gidiyordum ama o zamana kadar çektiğim fotoğraflar “eskiyordu”. Benim fotoğrafı çektiğim anda kısa sürede birileriyle paylaşmam gerekiyordu. Tamam Kosova’da elektrik günde 2 saat civarında vardı ve bu süre içinde internet’e erişebiliyorduk ama eposta göndererek paylaşmak çok da keyifli olmuyordu.

Webpage Yahoo 2002

İşte o anda bir ihtiyaç ortaya çıktı, fotoğraf ve hikaye paylaşımı için bir internet servisi. Bunu Yahoo’nun bir servisi nispeten karşılıyordu. Hatta benim bu yaptığım şey Danimarka’lı iş arkadaşlarımın çok hoşuna gitti ve onlar da benzer şekilde paylaşımlar yaptılar. Bu inanılmazdı ve işte orada ilk soru çıktı: Bu bir teşhircilik midir? Ben sevdiklerimle iletişim diye düşündüm bu işi ve devam ettim.

Yıllar sonra inanılmaz bir durum ortaya çıktı ve Flickr patladı. Bu benim için inanılmaz bir dönüm noktası oldu zira 2008 yılında doktora tezim sırasında inanılmaz büyük bunalımlar yaşamıştım ve Dubai’den aldığım bir iş teklifi beni daha çok fotoğraf aramaya itti ve laboratuvarda process’ler arasında bol bol Flickr fotoğraflarına bakmıştım.

Dubai Pictures

2006-09 yazında benim için çok değerli üç çalışmayı tamamlamıştım; doktoram, CORS-TR ve İTÜ-PSD projeleri. Artık özgür ve kendime çok daha fazla vakit ayırabilirdim. Bununla beraber daha çok etkileşebilirdim. İşte bu aşamada Sosyal Medya patlaması yaşandı. Adını duyuyordum blog yazmak, Facebook, Twitter ve YouTube kullanarak kitlelere ulaşmak.

Ve ben de ucundan başladım bu sosyal medya araçlarını kullanmaya.

Screen Shot FB

Screen Shot TW

Screen Shot BG

2014 itibarıyla sosyal medya araçlarını çok yoğun kullanır oldum. Günlük yaşantım içinde bilgi aktarmak için Facebook ve Twitter (birleştirilmiş halde), fotoğraf paylaşımı için (Instagram, FB, Twitter ve Flickr), lokasyon paylaşımı için  (FourSquare, Instagram, FB, Twitter ve Flickr) ve daha uzun konular için Blogspot kullanıyorum. İşin güzel, 2002’deki Yahoo paylaşımına benzer şekilde tüm yayınlarım temelde eposta ileterek yapılmaktadır. Eve 2009’dan beri Blackberry’nin eposta göndermesiyle yayın yaparken 2013 itibarıyla Samsung Note 2 sayesinde kendi app’leriyle yayın yapıyorum.

Gmail Icon

Sosyal medya’daki paylaşımlar çoğunlukla tek taraflıdır. Sadece gönderirim. Gün sonunda kısa süre okumak için bakarım. Bu durumda yaptığımın teşhircilik olduğunu düşünebilirsiniz ama aslında ben bunun bir “halkla ilişkiler” olduğunu düşünüyorum. Çok meşhur olduğumdan değil sadece beni sevenlerin neler yaptığımı görmeleri için bunu yapıyorum. En azından benim sosyal medya anlayışım budur.

Bu yazı 1737 defa okundu

Ahmet Anıl Dindar
Latest posts by Ahmet Anıl Dindar (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.