Sonunu Düşünerek Yazıya Başla
SüperAktif sitesini uzun zamandır ziyaret etmemiştim. Bugün tesadüfen baktığımda manşetteki “Yazmayınca Hayat Anlamsız” yazısının içeriğinde sıkça adımın geçtiğini fark ettim ve bu yazıya cevap vermem elzem oldu.
Öncelikle şunu belirtmem lazım, geçmişte Süperaktif’te yazı yazmanın iletişim becerilerime ve kişisel gelişimime çok büyük pozitif katkısı oldu. Ayrıca benim için büyük keyifti. Bu nedenle bugün dahi işe başlayan her genç arkadaşıma kariyer yolunda ilerlemeleri için şiddetle SüperAktif’e benzer bir blogta düzenli olarak yazı yazmalarını öneriyorum.
Şu anda herhangi bir mecrada düzenli olarak yazamıyorum, bunun en büyük sebebi yazı yazmak için nitelikli bir zaman dilimini ayıramıyor olmam. Diğer taraftan kendi kişisel gelişimimi bir üst seviyeye taşımak için ise çeşitli mazeretlere sığınmadan bir yolunu bulup tekrar düzenli olarak yazı yazmaya başlamam gerekiyor.
Yazı yazmak dışarıdan baktığınızda çok kolaydır. Ülke nüfusuna baktığımızda 2015 yılı TUIK verilerine göre 6 yaş üstü nüfusumuzun %96.13’ü yazı yazabiliyor.
Neredeyse herkesin yazı yazabildiği bir ülkede köşe yazarlığı çok zor bir iş. Düşüncelerinizi bir bütünlük içerisinde okuru sıkmadan 500 kelime ile ifade etmenin zorluğunu ancak yazan bilir. Yazdığınız yazıda istatistiksel veya sayısal bir bilgi paylaşacaksanız bu bilgiyi “neticenizden sıkmadan” doğru kaynakları araştırarak okuyucuya vermeniz gerekir. Yazı yazma işini her gün veya her hafta düzenli olarak yapmak tam bir Alman disiplini gerektirir. Türkçe dil kullanımına ve imla kurallarına özen göstermeniz ve kamuya açık mecrada başınızı derde sokmadan en ilgi çekici kelimeleri seçip bir araya getirmeniz ise başlı başına ayrı bir yetenek(bende pek fazla olmayanJ) gerektirir. Tüm bunları başarabildiğinizde iş hayatınızda da birçok şeyi beraberinde başarabilirsiniz. Kim ne derse desin, ne iş yapıyor olursak olalım bir üst basamağın anahtarı etkili iletişimden geçmektedir.
Diğer taraftan bu yazıyı uzun aradan sonra kaleme almama sebep olan Zaralı’ya cevaben; Yazılarımdaki sonuç cümlelerim hiçbir zaman için konuyu bağlayamadığım için karalamış olduğum bir sözcük dizgisi değildir.
Yazıyı sonuç cümlesi ile bitirmek bir teknik midir bilmiyorum ama Stephen R. Covey’in “Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı” kitabında 2. bölümünde de uzun uzun anlatıldığı gibi her yaptığımız eylemde işe başlarken “Sonunu düşünerek işe başlama” fikrinden yola çıkmış olmayı kendime ilke edinmiş olmam bu konuda temel etkendir. Bu sebeple olsa gerek yazdıklarımın da havada kalmaması için bir sonuç cümlesi olması gerektiği fikrini tüm okuyucularım ile paylaşıyorum ve bunu etkili iletişimin bir parçası olarak görüyorum.
Yazı yazmaya başladığım anda düşüncelerimi hangi sonuca bağlamak istiyorsam, yazının en başında bunu belirtirim. Süperaktif’te geriye dönük yazdığım yazılara bakılırsa yazdıklarımın ilk cümlesi (başlığı) ile son cümlesi aynıdır.
Yazılarımda bu kurguyu gerçekleştirmekte ne kadar başarılı olduğum tartışılabilir. Ama yazılan bir yazıda anlam bütünlüğünü kaybetmeden bunu yapabilmek bence yazı yazmada en zorlu süreçtir.
Süperaktif’e bir dönem bana düşüncelerimi dile getirebilme olanağı tanıdığı için çok teşekkür ederim ve Süperaktif’te yer alan tüm yazarlara küçük önerim ise;
Sonunu Düşünerek Yazıya Başla
Murat TUNÇER
06/09/2016
Bu yazı 2429 defa okundu
- Sonunu Düşünerek Yazıya Başla - 09/09/2016
- Hıdrellez - 11/11/2013
- Cehennem - 12/07/2013
Bir yanıt yazın