Garip Olmak
Biliriz ki başı seyler vardır içimizi cız ettirir, bizi bizden alır içimizi ateş başar ve manasızca gülümseriz.
Bu kimi için bir mekandır şehrini hatırlatan, bir espridir dünden kalan veya bir isimdir ta en derinlerden gelen.
Biliriz ki aslında o anın arkasında büyük bir geçmiş vardır.
Örneğin, yurtdışında Türk askerini görmek çok ürpertici gelmişti bana.
İçimdeki güven duygusu pik yapmıştı.
Bugün ise bambaşka bir duygu yaşadım.
Ofiste bir görüşmem vardı. Gelenler bu coğrafyanın kişileriydi. Merhabalaşmaların ardından kartvizitler cüzdanlardan çıktı ve eldeğiştirdiler.
Ben bugün ilk defa yeni kartvizitimi kullandım. İçimde bir keyif vardı. Karşımdakilerin kartlarını aldım ve not defterimin önüne koydum.
Ve o an. İşte o an. İçimdeki sıcaklık bir başka yansıdı gözlerime ve kalbime.
Tam karşımda oturan adamın kartviziti, oturma sırasına göre yerleştirdiğim adamın kartvizitinde yazan isim beni benden aldı; “Mostafa Gamal”.
Düşünebiliyor musunuz bu şehirde bu ülkede, evimden ve bebeklerimden uzak bir yerde bu ulu ismi okumak ne güzel bir duygudur.
Hadi ben biraz kendime geleyim zira sanırım gözlerim yaşlandı…
Yaşlanıyor muyum ne :)
Bu yazı 2246 defa okundu
- Hoca Ne Düşünüyor? - 29/08/2014
- Türkiye’deki Yükseköğretimin Evrimi - 22/08/2014
- Ders Vermek… - 01/08/2014
Bir yanıt yazın