Çevreci Bebek
Birçoğunuz biliyorsunuz bir süre önce baba oldum, çevremdeki bir çok arkadaşım da sırayla baba oldular hatta şu anda ben bu yazıyı yazarken Seyran’ın bebeği Selim’in çikolatasını yiyorum :), sevgili yazarlarımızdan UğurC’nin heyecanlı bekleyişine de günler kaldı.
Hal böyle olunca konuşulan konular dönüp dolaşıp bebeklere geliyor bir şekilde. Tevekkeli çocuğu olan arkadaşlar hayatınız çok değişiyor diyorlar :p
Konuşulanlar çocukla ilgili olunca yazılar da bir şekilde o yöne kayıyor galiba, ama bu sefer benim yazım değil internette rastladığım ve çok beğendiğim bir yazıyı paylaşacağım sizlerle.
Her ne kadar aşağıda önerilen yöntemlerin hepsini uygulanabilir bulmasamda paylaşmak istedim.
Bu arada BebekveBen.com güzel konuları ele alan güzel bir site anne baba olan ya da olmayı düşünen herkese tavsiye olunur :)
Dünyamız yaşlanıyor, insan sayısı artıyor, doğal kaynaklar tükeniyor, çevre kirleniyor, pek çok hayvan ve bitki türü giderek ortadan kayboluyor. Hepimiz bu dünyada yaşıyoruz, hepimiz sorumluyuz. Karamsar bir yazı yazmak değil amacım. Ancak başka türlü nasıl bir giriş yapacağımı bilemedim. Bugün doğaya saygılı bebek yetiştirme yöntemlerinden bahsedeceğim.
Çevreye karşı hep duyarlı oldum. Elimdeki çöpü sokağa fırlatmaktansa, bir çöp tenekesi bulana kadar cebimde saklarım. Sokağa çıktığımda gereksiz yere pet şişe tüketmektense, suyumu evden doldurup yanımda taşıdığım cam şişeden içerim. Her sifon çekişte fazla su tüketimini engellemek için, tuvalet rezervuarıma, içi dolu bir şişe koydum. Evimde gereksiz ışıkları kapatırım, lambaları çoktan enerji tasarruflu olanlarla değiştirdim. Gereksiz posta kağıdı tüketimini engellemek için, banka hesaplarımın hepsini online takip ediyorum. Evimde kağıt havlular yerine, kumaş havlular kullanırım. Bunların hepsi bence tek başına küçük, fakat birleşince dünya adına fark yaratan detaylar.
Hal böyle olunca, bebek bakımında da çevreci yöntemlerin ne olduğunu araştırmaya başladım. İşte bulduklarım:
1. Emzirin. Bebeğinizi ne kadar uzun süre beslerseniz o kadar az hazır mama tüketmiş olursunuz. Hazır mama üretmek için çalışan fabrikaların yarattığı kirlilik, harcadığı enerji ve hazır mama kutularının oluşturduğu çöp dağlarını düşünebiliyor musunuz? Üstelik hiçbir hazır mama anne sütü kadar besleyici ve faydalı değildir.
2. Bebek mamasını kendiniz hazırlayın. Bebeğiniz sütten kesilip, katı gıdaları yemeye başladığında, kavanozdaki mamalar ile hazıra kaçmayın. Evde bebek maması hazırlamak hem kolay, hem hesaplı, hem de bebeğiniz için daha sağlıklı. Can için katı gıdalara geçtiğimiz şu günlerde, bu konuda yazdığım yazıya göz atın.
3. Yıkanabilir bez-hazır bez. Bir bebek kendi başına tuvalete gitmeye hazır olana kadar yaklaşık 6,000 hazır bebek bezi (Günde 8 x 2 yıl) tüketiyor. Bebek bezlerinin ortalama fiyatının markasına göre 0.3 – 0.6 TL arasında olduğu düşünülürse, 1,800-3,600 TL masraf ediyor. Gözleriniz yerinden fırladı değil mi? Ya bir adet bebek bezinin doğada eriyerek yok olması için 200-500 yıl geçmesi gerektiğini söylesem? Alternatifi: annelerimizin kullandığı yıkanabilir bezlerin modern versiyonları. Her ne kadar bazı araştırmalar yıkanabilir bezlerin temizlenmesi için harcanan su ve deterjanın da doğayı kirlettiğini söylese de, bu konuda düşünüp kararınızı verin. Bence daha iyisi, bebeğinize mümkün olduğunca erken tuvalet eğitimi verin. Hem o rahat etsin, hem de siz… (Bu arada ben hazır bez kullanıyorum. Ama bu konuda pek mutlu olduğum söylenemez. Can’a bir an evvel tuvalet eğitimi vermeyi planlıyorum.)
4. Islak mendil yerine kumaş ve su. Bebeğin altını temizlerken, hazır ıslak mendiller yerine su ile ıslattığını pamuklu bir kumaş kullanın. Hem bebeğinizin nazik cildini koruyacak, hem de gereksiz yere çöp üretmemiş olacaksınız. Kullanımınızı azaltmak için de ıslak mendilleri dışarıda alt değiştirirken, pamuklu kumaş/su ikilisini de evde alt değiştirirken kullanabilirsiniz. Özellikle ilk aylarda, ıslak mendildeki kimyasalların poposunu tahriş etmesinden dolayı biz Can için pamuklu kumaş/su kullandık. Pamuklu bez, kullanımdan hemen sonra, bekletmeden yıkanınca kolayca temizleniyor. Bebeğin de poposu rahatlamış oluyor.
5. Çok tüketmektense, paylaşın. Bebekler çok çabuk büyüyor değil mi? Bazı aldığımız kıyafetleri ancak birkaç ay giyiliyor, oyuncaklar birkaç kez kullanılıyor. Her seferinde yenisini almaktansa, aileniz ya da arkadaşlarınız arasında bebek eşyası değiş tokuşu yaparsanız, hem ekonomik açıdan rahatlarsınız, hem de az kullanılan ürünler değerlenmiş olur. Aile ya da arkadaşlarınız arasında verecek kimse bulamazsanız, bebek ürünü kabul eden yerlere bağışlayın. İhtiyacı olan biri mutlaka vardır. Ben büyürken, kardeşim ve kuzenlerimle beraber, ailemizde, birbirine yakın yaşlarda 6 çocuk vardı. Kıyafetlerimiz sıra ile en büyükten en küçüğe doğru giderdi. Bugün kuzenlerimin hepsi büyüdü ve bazıları çocuk sahibi oldu. Ben de şu anda Can’a, benden önce doğum yapan kuzenlerimin oğulları Demir’in ve Tuna’nın küçülen giysilerini severek giydiriyorum. Hem güzel bir hatıra, hem de gereksiz tüketimi engelliyorum.
6. Çevre dostu oyuncaklar seçin. Bebek oyuncaklarının pek çoğu maalesef plastikten yapılıyor. Plastik malzemelerin bir kısmı toksik maddeler içerdiği gibi, çöpe atıldığı durumda doğaya karışması çok uzun sürüyor ve doğal kaynakları kirletiyor. Bebeğinizin sağlığı ve çevreye saygı açısından mümkün olduğunca doğal malzemelerden yapılmış oyuncaklardan alın. Pamuk ve yünden yapılan bebekler, tahtadan yapılan oyuncaklar buna güzel bir örnek. Ayrıca, bebeklerin aslında oyuncak konusunda çok da seçici olmadığını, tencere-tava, karton kutular gibi günlük hayatımızda yer alan basit eşyalarla da oyun oynayıp, mutlu olabileceğini unutmayın. Can’ın bazı oyuncaklarını babaannesi bebek yünü ile örerek yaptı ve içine de pamuk doldurduk.Bu tür işler sizin elinizden gelmiyorsa büyükannelere sorun. Eminim ki torunları için oyuncak yapma projesine hayır diyemeyeceklerdir. Örgü bebek oyuncakları hakkında güzel proje önerileri için şu yazıya bakabilirsiniz.
7. Bebek giysilerinde pamukluyu tercih edin. Ülkemiz tekstil cenneti. Çarşıda pek çok bebek giysisi seçeneği bulmak mümkün. Pamuklu giysileri tercih etmeniz, hem bebeğinizin nazik tenini kimyasallardan koruyacak, hem de sentetik giysilerin üretilmesi için fabrikaların daha az çalışmasını, dolayısıyla daha az çevre kirliliği yaratmasını sağlayacaktır. Ayrıca doğal materyallerden yapılmış olan giysilerin daha dayanıklı olduğunu biliyor musunuz?
8. Etiketleri okuyun. Bebeğiniz için şampuan, deterjan, krem gibi ürün alışverişleri yaparken etiketleri okuyun. Hem bebeğinizin sağlığı hem de çevre kirliliğinin azaltılması için, kimyasal yerine doğal içeriğe sahip olan ürünleri tercih edin. Tüm ürünleri doğal olanlardan seçmek bütçenizi zorlayacaksa, en azından, en çok kullandığınız bir tanesini değiştirerek başlayın.
9. Dezenfekte ederken doğal seçenekleri kullanın. Bebeklerin oyuncakları, emzikleri bin defa yere düşer, binbir defa yıkanıp geri verilir. Bunların temizliğinde çamaşır suyu gibi kimyasal ürünleri kullanmak yerine aynı derecede başarılı olan karbonat-sirke ikilisini tercih edin. İşte size 2 yöntem: 1-Sprey başlıklı bir plastik şişeye eşit ölçüde beyaz şirke ve su koyun. Bu karışımı plastik bebek oyuncaklarının üzerine sıkıp 15 dakika bekletin. Daha sonra oyuncakları kurulayın. 2- Bir litre ılık suya dört çorba kaşığı karbonat koyarak hazırladığınız karışımda, bebek oyuncaklarını yıkayıp, kurulayın. Bebeklerle ilgili olmamakla beraber, Pi-nik Kuş’un yazdığı şu güzel yazıda karbonatın ev içinde başka kullanımlarını da bulabilirsiniz.
10. Örnek olun. Bebeğiniz biraz büyüyüp laftan anlamaya başladığı andan itibaren, ona, doğa sevgisi ve çevre bilinci verin. Sadece sözle değil, çevreci uygulamalarınızla da bebeğinize örnek olun. Çocukların bu konuya ne kadar duyarlı ve bu konuda fark yaratmaya ne kadar istekli olduğunu görerek şaşıracaksınız.
Haydi, bugün siz de doğaya saygılı bebek yetiştirme yönünde bir adım atın! Bildiğiniz başka çevreci-bebek ipuçları varsa, burada paylaşın. Bebeklerimizi daha güzel bir dünyada büyütelim!
Kaynak: BebekveBen.com – Tanla Bilir
Bu yazı 1801 defa okundu
- Trello ile Yeni Yıl Hedeflerinize Ulaşın - 16/11/2024
- 2016’da Neler Okudum - 16/01/2017
- Bir de Piri ile Gez - 09/01/2017
Bir yanıt yazın