Çay
Çayın alt demliği “kaynana”dır sürekli kaynar durur.
Hatta dikkat edilmezse taşabilir de…
Üst demlik “gelin”dir.
Alt demlik kaynadıkça onun da harareti artar.
Ama aynı zamanda da olgunlaşır ve demlenir…
“Gelinin kocası” ise bardaktır.
Her iki çaydanlıktan da nasibini alır.
Biraz kaynana doldurur onu; biraz da gelin.
Bu nedenle de denge unsurudur.
Açık ya da demli çayın hoşa gitmemesi bundandır…
“Çocuklar” çayın şekeridir. Tat verir.
Çok şeker çayın lezzetini bozar.
Şekersiz çaya alışanlara ise,
Bir tanesi bile fazla gelir…
“Görümce” ise çay kaşığıdır.
Arada bir gelir karıştırıp gider…
Kayınpedere gelince; o da “çay tabağı”dır.
Çayın demine, suyuna karışmaz; bir kenarda lök gibi oturur.
Sadece dökülenleri toplar ve çevreye zarar vermesini engeller.
Ancak; ara sıra boşaltılması gerekir, yoksa taşıp her şeyi berbat edebilir…
“Çay süzgeci” ailenin sahip olduğu değerlerdir.
Aileyi dış müdahelelerden korur.
Delikler büyük olursa çayın tadı kaçar.
Suyu ısıtan “ateş” ise hoşgörüdür.
O olmadan çay da olmaz…
“Kısacası bir bardak çay” ailedir.
Ve ağız tadıyla içilen bir bardak çayın üstüne yoktur…
Bu yazı 2800 defa okundu
- Pratik Humus - 31/08/2014
- Fellah Köfte - 24/08/2014
- Ev Pizzası - 27/07/2012
Bir yanıt yazın