Atmosfer…
Dün yöneticimin sekreterinden bir mail geldi “Güncel durumunuzu, gelecekle ilgili planınızı ve beklentilerinizi içeren bir rapor hazırlayınız”. İlginç bir istekti, zira akademik dünyada bu tür raporlamalar pek de rastlanan şeyler değildi. Bana ilk başta biraz can sıkıcı gibi gelmiş olsa da sonrasında bir bakıma kendi durum değerlendirmem olan CV yazımından daha keyifli bir şey olduğunu gördüm, zira bu sefer “beklentiler” de ifade edilebiliyordu.
Tam da bu aşamada işler değişiyor çünkü beklentiler demek kişisel olarak benim içinde bulunduğum ortamda olmasını beklediklerimin ifade edilmesi. Raporumu yazarken ister istemez kendime yaptığım bir itiraf ilginçti. Masanın bu tarafındaki kişiler arasında “ortak” çalışma uyumunun arttırılması, hatta birimler üstü seviyede de bunun sağlanması düşüncem varken, masanın diğer tarafı olan öğrenciler konusunda dün sabah yaptığım bir başka rapor aklıma geldi. Yöneticimin istediği bu raporda rakiplerle öğrenciler açısından karşılaştırma yapılmaktaydı. Görünen resim, çalıştığım kurumun oldukça söz sahibi olduğu ama gidecek çok yolu olduğuydu (bu arada merak ediyorum acaba bu tür değerlendirme her yıl yapılmakta mıdır?).
Peki acaba mükemmel ve en ideal çalışma ortamını dile getirmek normal midir? Dün akşamüzeri kişisel raporumu yazarken aklıma gelen soru bu oldu. Kendime verdiğim cevap tek kelime ile “Don Quixote” olmamak gerekli oldu. 36 yaşında birisi olarak anladığım durum şudur; Bireysel olarak herkes aynı anda istemedikten sonra değişim ve gelişimin sağlanması mümkün değildir.
Sessiz kalan adamın çekimserliği aslında içi boş olan bir dengedir ve aniden değişebilir.
Peki gavurlar bu işi yapabiliyor mu? derseniz alınız cevabını.
Evet, bu video aslında bir reklam ve gerçekte böylesine keyifli adamların olmasını beklememek gerek ama dün gördüğüm bir harita beni güldürmüştür. Doğmak için en iyi ve en kötü ülkelere bakarsanız Türkiye’nin kırmızı rengi durumu acı bir şekilde açıklamaktadır. Hatta Arabistan’dan bile daha olumsuz bir durumdayız.
Demek oluyor ki ortamları ve atmosferleri yaratan insanlardır ve olumsuz etkisi olanları atmosfer dışına çıkartmakla kalmayıp, ciddi bir kültürel yapıyı da sürdürebilir kılmak gereklidir.
Zor be dostum bu ülkede.
Bu yazı 2095 defa okundu
- Hoca Ne Düşünüyor? - 29/08/2014
- Türkiye’deki Yükseköğretimin Evrimi - 22/08/2014
- Ders Vermek… - 01/08/2014
Bir yanıt yazın