Aldatılmak(!)
Samimiyet ile aldatmak arasındaki çizgi fark edilmeyecek kadar ince midir yoksa bazır bir şekilde görülebilir mi?
Peki konukseverlik ile içten pazarlıklı olmak?
Riyad’da maalesef bol miktarda yabancı var.
Yabancıdan kastım entellektüel batılılar değil sefil güney asyalılar ve daha sefil güneydoğu asyalılar.
Bu ülkede kas gücü gereken her işte bu insanlar yer alıyor.
Bu yüzden sokaktaki adam ve mağazalardaki kasiyerler hep yabancılar :)
Yerli halk bile alışverişini yaparken ingilizce konuşarak yapıyor.
Ne ilginç değil mi?
Ofisin az ilerisinde bir Pizza Hut Delivery isimli bir yer var.
Temelde Pizza Hut ürünleri var.
Tadı fena değil ama zaten pizza, insan ne bekleyebilir ki.
Kasadaki çocuklar ise yabancılar(!).
Buraya ilk geldiğim akşam gittiğimda Lau isimli birisi vardı. Güleryüzlü bir çocuktu. Net bir şekilde anlaştık ve istediğim pizza’yı almıştım.
Zaman içinde birçok defa gittim oraya. Ancak bir konu var ki bu pizzacı sayesinde burada aktardığım o da aldatmak.
Gündüz vakti açıkçası yemek pek de sorun olmuyor zira mutlaka bir yerlerde oluyor.
Adını bilmediğim ve bence son derece kötü bir tarzı olan kasiyeri sadece bir kere görmüştüm ve onun sayesinde her zaman aldığım pizzayı 29 SAR’a yemiştim.
Bariz bir şekilde fark vardı ama adamın tarzı sebebiyle bunu kafaya takmamıştım. Bugün öğlen gene oraya gitmem gerekti bu muhteşem zaat kasanın başındaydı. İstanbul’da taksicilere yaptığım bir davranış vardır, eğer gözüm taksiciyi tutmazsa ya da eleman biraz dolaşarak gitmek isterse yol tarifine başlarım. Aslında yolu tarif etmem de kişiye ne yapması gerektiğini söylerim. Biraz kör sesle konuşunca üstünlük size geçer ve karşınızdakini mahçup yerine koyarsınız. Bugün kasadaki adamı görünce aynı tarzı uygulamaya başladım. İstediğim pizza’yı ve fiyatını söyledim.
AAD- Süper Süpreme small 21SAR.
Zaat- Onun fiyatı 26SAR.
AAD- Ama dedim orada öyle yazıyor.
Zaat-Hayır hayır o sadece orada yazıyor fiyatlar değişti.
AAD- Peki bana menü verir misiniz.
Zaat- Tabi
AAD- Burada da 17SAR yazıyor ama.
Zaat- Hayır o ince olan, kalın istiyorsan bunu ödemelisin, 26 SAR.
AAD- Ama 26SAR olan Süper süpreme değil, başka bir pizza.
Zaat- Hayır, fiyatı 26SAR.
AAD- Peki, ben ince olan ufak Süper süpreme istiyorum, fiyatı 17SAR olan.
Zaat- Peki 26SAR ücreti.
AAD- 17SAR olan dedim.
Zaat- Ama o ince olan.
AAD- Bana bak, ben 17SAR olandan istiyorum. Ve ince pizza istiyoru,
Zaat- Peki peki, hepiniz aynısınız.
AAD- Al 17SAR.
Paketimi aldım ve ofise geri geldim. Komiktir aldığım pizzanın daha önce yediğim pizzalardan hiçbir farkı yoktu…
Samimiyet nerede diye sorarsanız Hussein isimli bu zaat devamlı surette gülümsüyor ve boss diye hitap ediyordu.
Sanırım bir daha ki sefere elimde çivili baseball sopası ile sipariş vermeye gideceğim :)
Bu yazı 2802 defa okundu
- Hoca Ne Düşünüyor? - 29/08/2014
- Türkiye’deki Yükseköğretimin Evrimi - 22/08/2014
- Ders Vermek… - 01/08/2014
Bir yanıt yazın