Büyükada Prens Adalari
Merhabalar tekrar :)) Prens Adaları gezi yazısı dizimize 14 Temmuz 2013 Pazar günü gerçekleştirdiğimiz Büyükada turuyla devam ediyoruz. Bostancı’dan başlayan güzel deniz yolculuğumuzun ardından sıcak bir ada günü bizi karşıladı. Keşif turumuza deniz otobüsü iskelesinin hizasındaki merdivenlerden tırmanarak başladık. Şahane görüntülü begonvillerle kaplı ada sokaklarını arşınlayıp güzel karelerle dolu fotoğraflar çekerek mesire alanının içinden Aya Yorgi Kilisesi’ne doğru yürüyüşümüzü sürdürdük.
Bir kahve molasının ardından zorlu yokuşa tırmanmaya başladık. Hedefe ulaştığımızda terli kıyafetlerle şahane bir manzara karşısındaydık. Kiliseyi gezmek için örtünmeniz gerekiyor ve bunun için kapıda ödünç alabileceğiniz örtüler var. İhtiyaç molası ve kıyafet değişiminin ardından manzaranın tadı çıkardıktan sonra büyük tur yapmak için tekrar yola koyulduk.
Keşfimiz sırasında Reşat Nuri Güntekin’in yaşadığı evi gördük. Bu arada adadaki atlar o kadar büyük ki yanınızdan geçerken ürküyorsunuz. Yürüyüşümüz sırasında atların bakımının yapıldığı çiftlikleri de gördük, tahmin edeceğiniz gibi çok kötü kokuyorlar. Yolumuzun üzerinde kendimi yurtdışında gibi hissetmemi sağlayan çok güzel bir mekan gördük, tabi ki yine begonvillerle bezenmiş bir çevresi vardı. Yürüyerek tamamladığımız büyük ada turumuzun ardından karnımızı doyurduktan sonra muhteşem manzaralı kahve dünyası’nda keyif yapıp akşam motoruyla geri döndük. O kadar eğlenceli bir gün geçirdik ki hiç geri dönmek istemiyorduk aslında. Ancak elden birşey gelmedi tabi :)
Şimdi ada hakkında genel bilgi verelim:
İstanbul Adaları’nın en büyüğü Büyükada. Yüzölçümü 5,4 kilometrekare. Maltepe sahiline uzaklığı ise 2300 metre. Adanın eski Yunanca adı Prinkipos’dur. Prinkipos Yunanca’da Prens anlamına gelmekte. Büyükada’da, biri güney diğeri kuzeyde olmak üzere iki tepe bulunuyor. Güneydeki tepe, 203 metre yükseklikteki Yücetepe. Kuzeyde ise İsa Tepesi bulunmakta. Seyahatnamelerden ve tarihi olaylardan anlaşıldığı kadarıyla Büyükada, Bizans döneminde de, Osmanlı döneminde de hep meskun kalmış. 19. yüzyılın ilk yarısında 3 bin kadar olduğu tahmin edilen Büyükada’nın nüfusu, Adalar’a vapur işlemeye başladıktan sonra artmış, 20. Yüzyıl başlarında 5 bini aşmış. Ada’nın nüfusu bugün 8 bin civarında. Ancak ada, yazları günübirlik ziyaretler ve yazlığa gelenler nedeniyle kalabalık olmakta.
19. yüzyıl ortalarında Büyükada’yı anlatan yabancılar akşamüstleri iskele çevresindeki şıklığı, zerafeti, sahildeki gezintileri ballandıra ballandıra anlatıyor. 20. Yüzyılın ilk çeyreği boyunca Rumların ağırlık taşıdığı ada halkı ve yazlıkçı gayrimüslimlere ek olarak Osmanlı aydın ve yazarlarının da önemli bir bölümü Büyükada’nın güzelliklerini ve toplumsal atmosferini paylaşmışlar. 1. Dünya Savaşı ve Cumhuriyet sonrasında Rum halkını kaybeden Büyükada’daki canlılık 1930’lara kadar büyük ölçüde kaybolmuş. Ancak, 1940’lı yıllara doğru, Cumhuriyet dönemi devlet ileri gelenlerinin ve yüksek bürokrasinin, varlıklı kesimlerin rağbet ettiği bir sayfiye yeri olma özelliğini yeniden kazanmış. Büyükada, bu dönemde yeni köşklerle, özenli ve zevkli yapılarla süslenmiş, İstanbul halkının günlük gezinti yerlerinin de başında yer almış. Adanın Kuzey-Güney doğrultusuna dik olarak çıkan Dil Burnu’nun iki yanındaki Yörük Ali ve Nizam Plajları, Luna Park, Aşıklar, Viranbağ kır gazinoları, korulukları, biri iskeleden başlayıp Ada’nın tüm çevresini dolaşan büyük tur, diğeri Araba Meydanı’ndan başlayıp Dil’den, Aşıklar Kır Gazinosu’ndan Lunapark’a oradan da Maden’e geçerek binildiği noktaya dönülen küçük tur olmak üzere araba turları, Luna Park meydanındaki süslü eşeklerle yapılan geziler Büyükada gezilerinin başlıca eğlenceleri haline gelmiş.
Ada’nın en yüksek tepesinde Aya Yorgi kilise ve manastırı bulunmakta. Buradaki ilk yapı, miladi 6. yüzyılda inşa edilmiş. Bu mevkide, bir çok kilise ve manastırın kalıntıları da var. Bunlardan bazıları bugüne kadar ulaşmış, bazıları yıkıntı olarak kalmış. İsa Tepesi’nde ise Hristos Kilise ve manastırı bulunmakta. Kumsal semtindeki Ayios Dimitrios Kilisesi de Ada’nın önemli dini yapılarından. Adadaki Ortodoks cemaat, büyük ayinlerini burada yapıyor.
Büyükada’da bulunan 4 camiden mimari bakımdan en dikkat çekeni 2. Abdülhamid tarafından yaptırılan Hamidiye Camii. Mimari açıdan batı etkisinde inşa edilmiş bulunan bu cami, Ada Camii sokağında bulunmakta. Büyükada’ya, günümüzde Sirkeci, Kabataş ve Bostancı’dan kalkan Ada Vapurları ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin deniz otobüsleri ile ulaşmak mümkün. Adada otomobil yasağı vardır. Bu da, Ada’nın gürültüden uzak, havası temiz bir mevki olarak kalmasını sağlamakta.
1930 yılında Karacabey mevkiindeki Rum Ortodoks mezarlığı yakınında bulunan ve Büyük İskender’in babası Makedonya kralı II. Filip’e ait altın sikkeleri ihtiva eden Büyükada Definesi, adanın tarihine ilişkin en eski bulgu. Hepsi 207 altın sikkeden ibaret olan define şu anda İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde. Diğer Prens Adaları gibi Büyükada da Bizans döneminde sürgün yeri olarak kullanılmış. Adalar, Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul’un fethi’nden bir ay önce alınmış.
Lev Troçki’nin, Gürcü asıllı Sovyet lideri Stalin tarafından sürgün edildikten sonra 1929-1933 yılları arasında yaşadığı Nizam Mahallesi’ndeki ev ve ünlü yazar Reşat Nuri Güntekin’in Maden Mahallesi’ndeki evi adayı ziyaret edenlerin ilgisini çekmekte.
Aya Yorgi manastır ve kilisesinin özel bir yeri var: Her yıl 23 Nisan ve 24 Eylül günlerinde sayısız insanın 200 metrelik bu tepeyi tırmanıp kiliseye ulaşınca, inancı doğrultusunda dua ettiği, niyet tuttuğu ya da şifa umuduyla siyah cüppeli bir Ortodoks papazdan dua dilediği görülebilir.
İstanbul’un ilk çağdaş kent müzesi olan Adalar Müzesi, Adaların oluşumundan bugüne gelen hikayesini yüzlerce obje, 20 bin belge, 6 bin fotoğraf, yüzlerce belgeleme çekimi, film ve sözlü tarih kayıtlarından oluşan kuruluş koleksiyonu ile ziyaretçilerine sunmakta. Müze özellikle Adaların kentsel tarihine odaklanan Osmanlıca belge arşivine sahip. Adalar Müzesi’nin misyonu, Adalar’ın tarihi, kültürel ve doğal zenginliklerinin tanınmasını sağlamakta. Aya Nikola Mevkii’nde eski hangar alanı dönüştürülerek tasarlanmış.
Ulaşım:
Büyükada’ya İstanbul Şehir Hatları, İstanbul Deniz Otobüsleri, Mavi Marmara, Prens Tur, Dentur, Turyol firmaları düzenli olarak sefer düzenlemektedir. Bostancı’dan kalkan motorlar yaklaşık 25 dakikada adaya varırken, Kabataş’tan kalkan vapurlar 1 saat 20 dakika, Kabataş’tan kalkan deniz otobüsleri yaklaşık 50 dakika, Kartal’dan kalkan motorlar ise yaklaşık 30 dakikada adaya varmaktadır. Büyükada’ya sefer yapan firmalar genelde yaz ve kış olarak 2 tarife kullanmaktadır. Bu seferlerin sıklığı da hafta içi ve hafta sonu günlerde değişmektedir. İlgili seferler tarifeler kullanılarak takip edilebilmektedir.
Bu yazı 2405 defa okundu
- Maymunlar Cehennemi: Şafak Vakti - 08/05/2015
- Herkül: Özgürlük Savaşçısı - 20/03/2015
- Cehennem Melekleri 3 - 11/03/2015
Bir yanıt yazın