Viyana Gezisi 1: Müzik ve Hayaller Şehri Viyana

2011 sonlarında, eşimle birlikte babamın 65. yaşgünü ve emekliliği için bir sürpriz yapmak istedik. Babamın yaşgünü kutlamasını ve annemin uzun zamandır ortalıkta konuşulan yurtdışına beraber gitme fikrini, doğumgünü ve emeklilik tarihinin hemen ertesi günü olan 27 Nisan başlangıçlı yurtdışı gezisi projesinde bir araya getirdik. Ülke, şehir, otel araştırmaları tüm hızıyla ilerledi, hatta bazen o kadar yoğunlaştık ki gitmek istediğimiz ülkeye, gitmek istediğimiz tarihlerde uçuş olmadığını son anda farkettik :) Son olarak, herhangi bir turla gitmekten ziyade daha önce bizim gördüğümüz ancak bizimkilerin görmediği bir şehre, kendi hazırlayacağımız bir programla gitme kararı aldık ve şehrimizi belirledik: Viyana

Balayımızda kısa bir süre geçirdiğimiz, benden sonra da eşimin bir kez iş için gittiği Viyana’yı tanısak da ikimiz de şehirden istediğimiz verimi alamamıştık. Bu duyguya, şehrin doğal güzelliğini, ulaşım imkanlarını ve kültürel dokusunu da kattığımızda bizimkilerin de hoşuna gidebileceğini düşündük.

Viyana, toplam 23 idari bölgeden oluşuyor. Bunların ilk dokuzu şehir merkezi ve yerleşim yoğunluklu alanlar. Kalan kısmı ise şarap bağları, kır evleri ve kasabalardan oluşuyor.

Tarihini kısaca özetlemek istersek; milattan önce küçük bir kelt yerleşim merkezi olarak kurulan Viyana, Roma hakimiyetine geçtikten sonra destek garnizonu olarak kullanılmaya başladı. Macar ovalarının kıyısında yer aldığı için 5. yüzyıl başlarına kadar Romalıları çok uğraştıran Germen saldırılarına maruz kaldı. Romanın etkiliğini kaybetmesiyle 10. yüzyılda kenti ele geçiren Germen Babenberg Hanedani şehri önemli bir ticaret merkezi haline getirdi. 13. yüzyılda Habsburg’ların kontrolüne geçen şehir 1. Dünya savaşı sonuna kadar hanedanın hakimiyetinde kaldı.

En büyük büyüme ivmesini Habsburg’lar döneminde yaşayan şehir özellikle 1683 yılındaki 2. Viyana kuşatmasından sonra Fransızlara karşı kazanılan savunma zaferleri ile ciddi bir atılım gerçekleştirdi (Zaten incelediğimiz zaman Habsburg Hanedanının dönemleri boyunca bir yere saldırmışlıkları da gözükmüyor). Belverdere Sarayı bu dönemde tamamlanıp, Schönbrunn Sarayı da yine bu dönemlerde hüküm süren Maria Theresa zamanında son halini almıştır.

Maria Theresia ve AilesiMaria Theresa, 16 çocuğu olmasının ve bunları siyasi iktidar uğruna dost düşman gözetmeksizin evlendirmesinin yanı sıra Viyana’yi bir müzik başkenti yapma konusunda attığı adımlarla da ün yapmıştır. Henüz 6 yaşında olan Mozart’ı sarayında kabul ettikten sonra desteklemesi, Beethoven, Brahms, Shubert, Strauss gibi ustadların da yolunu açmıştır.

Şehrin meşhur Cafe kültürü de bu dönemde başlamıştır, keza kahveyi 2. Kuşatma sırasında Osmanlılardan satın almışlar. Hatta, hilal manasına gelen Croissant(Kruvasan) bu alışverişe tepki veren fırıncıların bir eseridir. Bu arada 300 yıldır pişiriyorlar ama halen Türk kahvesini beceremiyorlar. Diğer kahveleri meraklıları için epeyce guzel.

Maria Theresa dönemi sağduyulu bir yönetim ve refah içerisinde geçerken, kapılarına gelen savaşları, daha çok diplomasi ve siyasi evliliklerle geçiştirmişlerdir. Kızı ve meşhur “ekmek bulamıyorsanız pasta yiyin” sözünün sahibi Marie Antoinette, aynı şekilde Fransa veliaht prensi 16.Louis ile evlendirilmiş, ancak Fransız ihtilali sonucunda giyotin ile idam edilmiştir.

Şehrin şimdiki merkezi, Maria Theresa ile benzer politikalar güden İmparator Franz Joheph’in 1850’li yıllardaki restorasyonu ile şekillenmiş diyebiliriz. Şehir duvarlari yıkılıp, külturel ve siyasi kurumları bağlamak amacıyla eski şehir merkezini çevreleyen geniş bir cadde yaptırılmış (Ringstrasse) ve etrafındaki tüm binalar da restore ettirilmiştir. Sonrasında gelen belediyeler bu binaların altına muhallebici, market, vs açmışlar ve kent merkezinde gökdelenler dikilmesine göz yummuşlardır. (halen okuyor musunuz kontrol edeyim dedim :P, legal belirteç: Parantezden önceki son cümledeki kişi ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür)

Sonrasında hepimizin bildiği üzere Arşidük Ferdinand, Saraybosna gezisi sırasında suikaste uğrar ve herşey güllük gülistanlıkken 1. Dünya savaşı başlar. 1. Dünya savaşı sonrası tahttan feragat eden İmparator 1. Karl’in ardından epeyce ufalan Viyana, bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir de zamanında sanat eğitimi vermiş olduğu Hitler’den darbe yer. 1938 yılında Hitler’in topraklarına kattığı Avusturya 2. Dünya savaşı sonunda müttefiklerin idaresine geçer. 1955 yılında müttefiklerin kontrolünden çıkarak bağımsızlığını ilan eder ve bugün mevcut olan Avusturya kurulur.

Şehrin tarihi merkezi olan Inner Stad gezilecek ve görülecek çoğu yere ev sahipliği yapıyor. Oteliniz, bizimki gibi merkeze 5 dakika yürüme mesafesindeyse, epeyce yeri yürüyerek gezebilirsiniz. Ancak şehir merkezinde uygun otel bulamazsanız metro ya da tramvaya yakın bir otelde kalırsanız da çok problem değil keza Viyana’da toplu taşıma Avrupa’nın, hatta belki de dünyanın en rahat toplu taşıması. Şehrin neredeyse tamamını dolanan 4 farklı metro hattına ilaveten, kalan kılcallara giden 10’larca tramvay hattı mevcut. Ayrıca meraklılarına, bizim 5 gün boyunca hiç kullanmadığımız otobüs hatları da bulunmakta. Havalimanından CAT(city airport train) adı verilen ve metro hattına bağlanan seferler özellikle yurtdışından gelen münferit turistler için rahat ve hızlı bir ulaşım imkanı sağlıyor. Bizim gibi 3-4 kişi yolculuk ediyorsanız havalimanından merkeze 4 kişilik CAT ücretine taksi ile de ulaşmanız mümkün. Toplu taşıma konusunda gördüğümüz tek eksik ise henüz yüzyılın icadı metrobüslerin Avrupa’nın ortasında düşünülmemiş olması :)

Devam eden 4 gün boyunca, klasik müzik ikonlarından ötürü Müzik Şehri, hayatının büyük bölümünü burada geçiren ünlü nörolog/psikanalist Sigmund Freud’dan ötürü de Hayaller Şehri olarak bilinen, Viyana gezimizi  şehri henüz görmemiş kişilere ufak çaplı bir referans olması açısından özetleyeceğim. Viyana, Prag, Budapeşte gibi şehirlere kıyasla genel olarak pahalı bir şehir. Fiyatlar konusunda da az çok bilgi sahibi olmanız için gittiğimiz yerlerde gelen hesaplarda kişi başı fiyatları da yanlarına ekledim.

Viyana Gezisi 1: Müzik ve Hayaller Şehri Viyana
Viyana Gezisi 2: Viyana’ya Hoşgeldiniz
Viyana Gezisi 3: Doğa Tarihi, Devasa Saraylar, Casino?
Viyana Gezisi 4: Kültür Kulağımızdan Taştı
Viyana Gezisi 5: Neşeli Yol Arkadaşı Yolu Kısaltırmış

Bu yazı 2667 defa okundu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.