Viyana Gezisi 4: Kültür Kulağımızdan Taştı

Kahvaltının ardından kırmızı tramvaya binip Opera durağında indik. Günün ilk aktivitesi olan Albertina Müzesine geçtik. Tatil programını yaparken farkettiğimiz üzere, ressam olan annem için Albertina müzesindeki Empresyonizm sergisi tam denk düştü diyebiliriz. Van Gogh’tan, Gaugin’e, Monet’den, Cezanne’a kadar ne kadar ünlü ressam varsa tabloları dünyanın 4 bir tarafından Albertina Müzesine getirilmişti.

Müzenin ilerleyen katlarında kübik akımın üstadı Picasso tablolarına da rastladık ve dünya gözüyle bir Picasso tablosu görmüşlüğüm de oldu :) Yaklaşık 2 saatlik görsel şölenden benim aklımda kalanlar, müthiş resimlerin, usta fırça darbelerinin yanı sıra Picasso’nun seramik tabaklarını pazarda görsek 5 TL vermeyecek olmamızdı :)

Saat 13:30’da hemen yakınlardaki Sacher Cafe’de biraz dinlenip birşeyler içtikten sonra (2 fıçı bira, 1 çilekli iceshake, 1 limonlu soda = kişi başı €5) bir sonraki durağımız olan Belvedere Sarayı için kırmızı tramvay D hattına bindik ve gezimizdeki son saraya geçtik.

14:30’da önce bahçelerini ve botanik parkını gezdiğimiz saray, Üst Belvedere ve Alt Belvedere (ya da eşimin tabiriyle Aşağı Ayrancı, Yukarı Ayrancı :)) olmak üzere iki bölümden oluşuyor.

Üst Belvedere’de yeni akımcı Egon Schiele, Oskar Kokoschka ve Gustav Klimt’in bir çok eserinin yanı sıra Klimt’in dünyaca ünlü “The Kiss” tablosunu görmek mümkün.

Aktif olarak kullanıldığı dönemde daha çok davetler, resepsiyonlar ve balolar için kullanılmış olan bu sarayın önü tamamen açık ve Viyana manzarası açık havalarda takdire şayan.

“Altın’ın Günümüze Kadarki Macerası”nı çok heyacanlı bulmadığımızdan Alt Belvedere’i gezmeden saat 17:30 civarında şehir merkezine döndük ve Figlmüller’e doğru yola koyulduk.

Sanırım aşırı doz sanat bize biraz ağır geldiğinden tansiyon ve şeker seviyemiz biraz oynadı ve Figlmüller’e varamadan kendimizi Wienerwald’e zor attık (2 şinitzel, 2 tafelspitz, 1 salata, 2 bira, 2 soda = kişi başı €15)

Yemeklerimizi bitirip biraz kendimize geldikten sonra kırmızı tramvayımıza binerek 19:00 civarında otele döndük.

Biraz dinlendikten sonra otelimizin hemen yakınındaki Cafe Einstein’a gittik. Cafe/Bar konseptindeki mekan, meclis bahçesi manzarası, sıcakkanlı garsonları ve hızlı servisiyle bizden artı puanları topladı. Genel tur değerlendirmesi ve sohbet ile beraber kahvelerimizi içtik. Saat 22:30 civarında otelimize dönüp sohbete orada devam ettik.

Viyana’da tam gün olarak geçireceğimiz sadece bir gün kalmıştı.

Viyana Gezisi 1: Müzik ve Hayaller Şehri Viyana
Viyana Gezisi 2: Viyana’ya Hoşgeldiniz
Viyana Gezisi 3: Doğa Tarihi, Devasa Saraylar, Casino?
Viyana Gezisi 4: Kültür Kulağımızdan Taştı
Viyana Gezisi 5: Neşeli Yol Arkadaşı Yolu Kısaltırmış

Bu yazı 3974 defa okundu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.