Adım Adım Barselona – 3

Sagrada Familia’ya gitmek  için Catalunya durağından L2 metro hattına binip Sagrada Familia durağında iniyoruz. Bitmeyen kilise olarak da bilinen Sagrada Familia’nın yapımı 1880  lerde başlayıp 1926’da Gaudi’nin ölmesi ve sonrasında ispanyol iç savaşı çıkması nedeniyle uzun süre yarım kalıyor.  Şu anda doğuşu ve ölümü simgeleyen kapıları ve cepheleri tamamlanmış gibi. Yaşamı temsil eden cephenin ve kapının inşatı ise sürüyor. Gaudi bu eserin tamalanması için 200 yıllık bir süre biçmiş. İspanyollarda ona ayıp olmasın diye hem de karakterlerinden gelen bir hızla işi yavaştan alıyor. Halbuki ihaleyi TOKI ye verseler 3 ayda anahtar teslimi yapar kiliseyi. Bittiğinde kilisenin peri bacalarını andıran toplam 12 tane kulesi olacak şu anda bunların yarısı tamamlanmış durumda ve yükseklikleri 120 ile 170 metreyi buluyor. İçerisine girmek ücretli ve büyük bir sabırla bir kaç saat kuyruk bekleminiz gerekiyor.

Bizim bugün Sagrada Familiya civarına geliş amacımız ise daha farklı. İlk gün yapılan panoromik turda burayı ziyaret etmiştik. Eşim o sırada etraftaki hediyelik dükkanların birinde gözüne bir şey kestirmiş. Beni de zorla tekrar buraya sürükledi fakat her nedense almayı düsündüğü şeyi daha sakin bir ortamda tekrar incelediğinde almamaya karar verdi. Bende Sagrada Familyayı dışarıdan bir tur daha inceleme fırsatı buldum.

Buradan çıkıp L’Aquarium’a  gitmek için tekrar metroya biniyoruz. Önce L5 hattına binip bir istasyon sonra Verdaguer durağından Barcelonetta ya gitmek üzere L4 hattına geçiş yapıyoruz. Barcelonetta durağında inip yönümüzü Mare Magnuma doğru çevirip küçük marinanın ortasındaki adacık üzerinde bulunan L’Aquariuma  kadar yürüyoruz.

L’Aquarium

L’Aquarium için giriş ücreti kişi başı 18€. İçeride 35 farklı akvaryum tankında  450 farklı türden 11000 deniz ve tatlı su canlısı yaşıyor. 80 metrelik dev bir tünel ile köpekbalıklarının ve binlerce balığın içerisinden yürüyerek geçebiliyorsunuz. 80 metrelik cam tünelde yürürken yanınızdan sandal gibi bir köpekbalığının geçmesi insanı biraz ürpertiyor. Ayrıca isterseniz 300 € verip köpekbalıklarının arasına dalmanızda mümkünmüş. Burada Akdenizde yaşayan 100’lerce balığın yanısıra Digiturk TV’nin radyo kanalı ekranları gibi Kızıldeniz’den ve tropik sulardan gelen balıklar var. Ayrıca bir ağaç dalı gibi bitkilerin arasına kamufle olan minik deniz canlıları da görmeniz mümkün, hiçbir şeye benzemeyen ve balıkçların ayın denize yansıması sandıkları için Ay balığı ismini verdikleri  tipsiz dev balıkları da görebilirsiniz.

Ayrıca tatlı su balıklarının yaşadığı bölümlerde mevcut. Burada iki saatlik zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Dışarıya çıktığımızda karşımızda Mare Magnum alışveriş merkezi bizi karşılıyor.

Barselonın en büyük alışveriş merkezlerinden biri sayılan Mare Magnum Istanbul’daki alışveriş merkezleri ile karşılaştırdığınızda iş hanı gibi kalıyor. İçinde 10-15 tane mağaza var. En bilineni Mango. Eşim buradan bizim oğlana küçük bir şey alıyor kuyrukta beklediğim yarım saatlik sürede ayak bileklerimin zonkladığını hissediyorum.

Mare Magnumdan çıktığımızda deniz kenarındaki banklarda oturup güneşin batışını seyrediyoruz. Sonrasında Cristof Colomb heykeline doğru giden köprüden ilerleyerek tekrar Barselonaya dönüyoruz. Akşam yemeği için daha önceden memnun kaldığımız Barcelonetta bölgesindeki Jaica’ya gitmeye karar veriyoruz. Bunun için sola dönüp Passeig de Colom diye adlandırılan kordon boyunca yürüyoruz.

Jaica’ya geldiğimizde bir önceki gelişimize göre duyan gelmiş havası hakim. İçeride iğne atsan yere düşmeyecek vaziyette. Millet kuyruk bekliyor. Biz bar kenarına yaklaşıp tapalarımızı ve biramızı sipariş ediyoruz.

Jaica’dan çıktığımızda artık ayaklarımız bizi taşımıyor.  Yaklaşık 12-13 saat neredeyse kesintisiz bir şekilde ayakta kalmaktan ve yürümekten ayaklarımızın ağrısı dayanılmaz bir hal almış duruma geliyor. Bizde en yakındaki Barcelonetta durağına ulaşıp L4 hattına binerek otelimizin bulundugu Selva de Mar Durağına doğru yola koyuluyoruz. Otee geldiğimizde üzerimizi değiştirecek gücü zor buluyoruz. Ayaklarımın ağrısında uyuyamadığım için TV de ispanyolca bir film açıyorum. Gün sonunda dolaştığımız yerleri listelediğimde gezimin adını buluyorum.

Adım adım Barselona

Bu yazı 1944 defa okundu

Murat Tunçer
Latest posts by Murat Tunçer (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.