Bavyera Seyahati 11: Münih-3/3
Metroyla Münih yolunu tutarken, aldığımız müze kartının geçtiği, yakında olan ama görmediğimiz neresi kaldı diye düşünürken SchleiBheim Sarayı’nı fark ettik ve oranın yolunu tuttuk. Aslında bu saray bizim kaldığımız Moosach bölgesine çok da uzak değilmiş. Trenle en yakın durakta inip, yönümüzü belirlemek için harita bulmaya çalıştık ama bulamadık. Kendi elimizdeki haritalardan faydalanarak ve biraz da iç güdülerimizi kullanarak sarayı bulduk.
Tabi bütün gün orası senin burası benim yürüdüğümüz için biraz yorulmuştuk artık :) 
Gidiş saatimiz akşam 7’yi bulduğu için saray kapanmıştı. Biz de en azından dışarıdan görürüz ve bahçesini gezeriz diye düşünmüştük. Sarayın birçok girişi vardı, tercih ettiğimiz bir avludan içeri girince çok büyük olduğunu fark ettik. 
Fotoğraf çekimlerimizi yaptıktan sonra biraz da çevre gezintisinin ardından otele geri dönmeye karar verdik. Saray bahçesi o kadar büyüktü ki gezemedik hepsini. Hem yorulmuştuk hem de saat geç olmuştu. 
Daha yapmayı planladığımız şeyler vardı :)
Bu saray Bavyera yöneticilerinin yazlık evi. Oberschleißheim kasabasında barok bir parkın içinde üç saraydan oluşan bir yer, SchleiBheim Sarayı.
Bu sarayla ilgi daha detaylı bilgiye bu linklerden ulaşabilirsiniz:
http://en.wikipedia.org/wiki/Schleissheim_Palace
http://www.schloesser.bayern.de/englisch/palace/objects/schl_ns.htm
Önce tren istasyonuna kadar yürümeyelim dedik ama yakınlarda otobüs ya da tramvay bulamadık. Elimizdeki haritalarda bu bölgeyi göstermiyordu. Biz de işimizi garantiye almak için tren istasyonuna geri yürüdük. Trenle otele dönüp üzerimizi değiştirip, elimizdeki eşyaları bırakıp yeniden kendimizi Münih sokaklarına attık.
Son gecemizin son saatlerini Oktoberfest alanında geçirmeye karar verdik ve metroyla festival alanına gittik. Akşam yemeğimizi henüz yemediğimiz için öncelikli hedefimiz metrelik sosisli satan tezgahtı. Sosislimizi yerken bir yandan gezmeye başladık. Çılgınca aletlere binen çılgın insanları seyrettik. Daha önce bahsettiğim sebeplerden ötürü biz hiçbirine binmedik. Festival alanında en çok ilgimi çeken yer, kendi kendine çalan müzik aletleriydi. O kadar değişik ve güzeldi ki…
Son gecemiz olduğu için kalan paramızı dilediğimiz gibi harcamaya karar verdik :) 
Gözümüz öyle bir dönmüştü ki ne bulursak alıp yedik: tavukburger, sosisli, mısır, değişik tatlılar… Neredeyse festival alanı kapanana kadar orada kaldık ve metroyla otelimize geri döndük. “Kleine Wiesn” (Little Oktoberfest) ya da “Kleine Schwester des Oktoberfestes” (Oktoberfest’s Little Sister) olarak adlandırılıyor bu festival. Festivalin orijinal adı ise Münchener Fruhlingsfest (Münih İlkbahar Festivali). Festival iki hafta sürüyor ve Theresienwiese’da yapılıyor. Burası aynı zamanda Oktoberfest’in de düzenlendiği alan. Festival alanındai çoğu insan, genç ya da yaşlı fark etmeksizin, yerel kıyafetlerle dolaşıyorlar. Bu kıyafetler o kadar pahalı ki almayı düşünemedik bile :p
Otele döndükten sonra, valizimizi hazırladık ve dönüş günü için uykuya daldık. İnternet araştırmalarımızla, yakında bir market olduğunu öğrendik. Sabah kalkıp alışverişe gidip sonra havaalanına gidecektik. Sabah markete gittik fakat 1 Mayıs olduğu için kapalıydı. Bunu öngörememiştik :) Biz de valizlerimizi alıp havaalanın yolunu tuttuk. Uçakta yanımıza Türk avukat bir amca oturdu ve yol boyunca Uğur’la dünyayı kurtardılar :) Uğur amcayla Türkiye’ye döndü, bense yalnız :p Bu arada son kalan eurolarımızla kendimize uçakta kahve bile ısmarladık :)) Vee böylelikle şahane bir gezinin daha sonuna geldik. Bir sonraki gezimizle karşınızda olmak dileğiyle… Aslında sadece bir dilek değil, bir sonraki gezimizin tarihi ve yeri belli şimdiden :) Araya başka geziler girmezse tabi….
Merakla bekleyin sayın okuyucularımız, hepinize sevgilerle…..
Not: Yazımızın yayınlanmasının bu kadar zaman alması benim yoğunluğumdan kaynaklandı. Yazmaya ancak 18 Haziran’da başlayabildim. Bir de detaylı yazmak istediğim için epey vaktimi aldı. Murat Z. sürekli olarak bu yüzyılda yayınlanır mı diye göndermelerde bulunuyordu ama gördüğünüz gibi bu yüzyıla yetişti ve bu yüzyıla damgasını vuracağını düşünüyorum :))
Gezilecek Yerler:
- Schloss SchleiBheim
- Münchener Fruhlingsfest (The Munich Spring Festival)
Bu yazı 2788 defa okundu
- Maymunlar Cehennemi: Şafak Vakti - 08/05/2015
- Herkül: Özgürlük Savaşçısı - 20/03/2015
- Cehennem Melekleri 3 - 11/03/2015
Bir yanıt yazın