Geçmişin Geleceği…
Lisans’tan mezun olduğum yıl, 1999, maalesef Türkiye için çok da iyi bir yıl değildi.
İzmit ve Düzce’de yaşanan iki deprem 20bin insanın ölümüne ve çok ciddi ekonomik kayıba sebep olmuştu.
İnşaat mühendisliği eğitimi alan bir kişi için ise bu durum inanılmaz büyük bir şans olmuştu. Eğitimini aldığımız konularda yapılan yanlışlıkları yerinde görme imkanım olmuştu.
İkibin’li yılların başından itibaren içinde olduğum mühendislik eğitiminde yapıların depreme karşı dayanıklı tasarımı konusunda çok ciddi gelişmeler yaşandı. Ve açıkçası bu konuda daha yapılacak çok çalışma bulunuyor.
Benim amacım sahip olduğum araştırmacı potansiyelimi bu alanda değerlendirmektir. Bu amaçla okumalarımı yapar ve vizyonumu çizmeye çalışırım. Son altı yıldır içinde olduğum çalışmaların ortak kümesi de zaten bu amaca hizmet etmektedir. Her ne kadar vaktinde ağır eleştiriler almış olsam da an itibarıyla görmekteyim ki haklı olan benim. Bunu bir örnekle açıklayayım;
Mehmet Çelebi, USGS’de çalışan bir araştırmacıdır. Kendisi, benim 2005 yılında okuduğumda ilham aldığım bir makalenin (http://eqs.eeri.org/resource/1/easpef/v18/i1/p47_s1?isAuthorized=no) yazarıdır. Mehmet Çelebi’nin güncel çalışması hakkında geçtiğimiz günlerde MIT’den bir hocam bize bilgi aktardığında, 2006’dan beri sürdürdüğüm çalışmaların bir yerlerde kesiştiğini hissettim. Zira, konuşulan konular farklı branşları içeriyor olsa da sahip olduğum tecrübe ortaktı. Ancak elimdeki bilgi birikimi bunun neresinde duruyor sorusu her zaman sorulacak sorudur. İşte bu aşamada internet’in ve elindeki bilgiyi paylaşmanın farkında olan insanlar devreye girerek soruma bir nebze de olsa cevap olmuşlardır.
Umarım, detaylarını ileride aktaracağım güzel çalışmaların eşiğinde olduğunu hissediyorum. Zaten bir çoğu başlamış durumdadır. Bakalım zaman bu “amatör” arkadaşı nasıl haklı çıkartacak.
Bu yazı 942 defa okundu
- Hoca Ne Düşünüyor? - 29/08/2014
- Türkiye’deki Yükseköğretimin Evrimi - 22/08/2014
- Ders Vermek… - 01/08/2014
Bir yanıt yazın