Köln Karnavalı Başlıyor
Ren Nehri’nin geçtiği bölgelerde 11 Kasım, özel bir anlama sahip.
Çünkü her yıl 11’nci ayın 11’inde saat 11’i 11 geçe geleneksel karnaval dönemi resmi olarak başlıyor.
11 Kasım sabahının erken saatlerinde, karnaval kutlamalarının en eğlenceli geçtiği Köln şehrinde, sokaklarda yüzlerce karnaval kostümlü insanı, ellerinde birer bira ile görmek alışıldık bir durum.
Çünkü, genelde her yıl yenilenen ilginç kostümlü yüzlerce karnavalsever, şehir merkezinde toplanıp hep beraber nam-ı diğer ”beşinci mevsim”in başlangıcını kutlarlar.
Bu, Köln’de hem bir gelenek hem de şehir kültürünün bir parçasıdır.
Karnaval şarkılarını hep bir ağızdan söylemek
“18 numaralı tramvay bugün İstanbul’a kadar gider” adlı parça Köln karnavalının çokkültürlü yönünü yansıtır nitelikte. Tramvayda otururken yanında şezlongu ve Köln’e has ‘kölsch’ birasıyla İstanbul’a tatile gitme hayali kuran bir Kölnlü’nün hikayesini anlatıyor şarkı. Bu şarkının, dünyaya açıklıkları ve eğlence kültürleriyle övünen Kölnlüler’in karnaval klasikleri arasına girmiş olması şaşırtıcı değil. Binbir çeşit kılığa bürünmüş onbinlerce karnavalsever 11 Kasım saat 11’i 11 geçe çeşitli merkezlerde ya da mahalle meyhanelerinde toplanıp kendileri için kutsal beşinci mevsimin resmi açılışını kutlarlar. Bazı klasik şarkılarda kol kola girilip büyük çemberler oluşturulması ve şarkının hep bir ağızdan söylenmesi de karnaval eğlencelerinin olmazsa olmazlarındandır. Örneğin, ‘hey gidi eski günler’ diye çevirebileceğimiz “Superjeilezick” gibi önemli karnaval klasiklerinde olduğu gibi.
Karnaval kostümleri
Karnavalın en önemli özelliği kostümlerdir. Hayatlarında Köln’e ilk kez gelenler trenlerde, Köln sokalarında ve özellikle de ana tren garında hayatlarının şokunu yaşayabilirler. Çünkü her yer çılgın kostümlü ve inanılmaz neşe içindeki insanlarla doludur.
Karnaval eğlenceleri Ortaçağ’da lanetlenmiş olsa da Köln Karnavalı ve Münih Fasching’i bugüne kadar varlığını korumayı başarmıştır. Ortaçağ’da Katolik kilisesinin karnavala karşı tavır alması, orijinal maske ve kıyafetlerle alaya alınır. Bu nedenle karnavalcılar günümüzde de ilginç kostümlerle kutlamalara katılır. Kimi şeytan, kimi korsan, kimi palyaço kılığına giren karnavalcılar arasında çeşitli hayvan figürleri de büyük rağbet görür. Hayvan figürleri çeşitli anlamlara da gelir: Ayı ve domuz iştahı, horoz ve keçi şehveti, eşek tembelliği, ejderha ise kıskançlığı sembolize eder.
11 Kasım Köln’de nasıl geçer?
Kostümlü karnavalcıların o gün bütün günü geleneksel karnaval şarkılarını söylemek ve Köln’e özgü bir bira olan Kölsch içmekle geçer. Bu şenlik, bütün 11 Kasım günü sürer. Her ne kadar bu gün herkesin kendini eğlenmeye adadığı bir gün de olsa, sabah erken saatlerde başlayan alkol tüketimi polise zorlu anlar yaşatır. Alkol zehirlenmesi nedeniyle Köln hastanelerine kaldırılanlar bir yana kavga ve atışmalar için de ambulanslar hazırda bekler. Karnavalın ertesi günü temizlik ekiplerinin işi de oldukça zordur.
Ancak Köln Karnavalı’nın doruk noktasına ulaştığı ay Şubat’tır. Her yıl farklı tarihlere denk gelen perşembe günü “Weiberfastnacht” denilen “kadınlar karnavalı” ile eğlenceler, yeniden başlar ve yedi gün sonra çarşamba günü Aschermittwoch’da sona erer.
Karnaval günahlarına ne olur?
Aslında ‘Karnaval’ sözcüğünün kökeni, İtalyanca ‘ete veda’ anlamına gelen ‘Carne Vale’ sözcüğüne dayanıyor. Yani, Hrıstiyan aleminde et ve et ürünlerinin tüketilmediği, 40 gün süren ve Paskalya yortusunda sona eren ‘oruç’ döneminin başlangıcı anlamına geliyor. Karnaval geleneği kış mevsiminin kovulması adetine dayanıyor.
Peki karnaval sırasında işlenen günahlara ne oluyor? Kölnlüler bunun da çaresini bulmuşlar. Karnavalın son günü salıyı çarşambaya bağlayan geceyarısı meyhanelerde kapının üstüne asılan ya da meydanlara konulan kuklalar bir nevi toplu yargı sürecinden geçiriliyor. Tüm suçların ve işlenen günahların sorumluluğu tabii ki kuklanın üzerine atılıyor. Kuklayı yakarak tüm günahlarından kurtulmuş olan karnavalcılar, bir dahaki karnavala kadar normal yaşamlarına geri dönüyor.
Kaynak: DW Türkçe – Derleyen: Başak Demir (DW, dpa) – Editör: Beklan Kulaksızoğlu
Bu yazı 1755 defa okundu
- 1000. Yazı! - 12/06/2015
- 30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun - 30/08/2014
- Hatırlama Teknikleri - 23/08/2014
Bir yanıt yazın