Dürüm Team
Akşam evde oturdum Avusturya-Türkiye 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası eleme maçını izledim.
Zaten memlekette futbol ile ilgili gelişmelerden dolayı soğuduğum spor dalından biraz daha soğudum.
Sahada Türkiye’yi temsil eden bir “Dream Team”, takımdaki futbolcular o kadar kalifiye ki sabah bir radyo programına “Akşam Sabri’nin ayağında denge bilekliği var mıydı” diye sordular.
Kenarda “Dünyanın En Pahalı Seyircisi” ünvanıyla dikilen bir teknik direktör, her maçımızı sahanın en güzel yerinden izlemek için yılda 8 milyon euro alıyor.
Karşımızda bir önceki maçta Almanya’dan 6 gol yemiş bir rakip. İroniktir o maçta 6 golün 3’ünü atan Mesut’a “Neden Alman milli takını seçtin?” denildiğinde “Türk Milli takımında çok yıldız oyuncu var kendime orada forma şansı bulamam” demişti. Hoş ben o zaman ne demek istediğini çok iyi biliyorum ya hadi neyse.
Durum ortada Mesut’lu Almanya’nın 6 çektiği takımdan 1 puanı zor kopardık. (Bu arada yanlış anlaşılmasın, Mesut’un elden kaçırıldığına falan atıfta bulunmak için yazmadım bu satırı. Benim düşünceme göre Milli Takımda oynamak bir vatan borcudur. Sana sağlanan imkanlara karşılık minnetini gösterme imkanıdır. Adamın bu günlere gelmesi için kim emek verdiyse ter onun için akıtılır, zaten de öyle oluyor bir anormallik yok. Biz memlekette ekmeğini yediği eli ısıran itleri görmeye çok alıştığımız için bu durumu yadırgıyoruz o kadar.)
İyi notu öğrenci alır, kötü notu hoca verir
90+6 da gelen golü atan futbolcuyu yere göğe sığdıramadık. Neredeyse maç boyunca Arda’nın olduğu her kareye “Milli takımımızı sırtlayan adam”, “Milli takımı kurtaran adam”, “Son günlerde milli takımımızı uçuran adam” diye yorum yapan spiker 90. dakikada Arda penaltıyı kaçırınca “Maçın kader anı” diyerek olayı kadere bağlayıverdi.
90+6’da golü atınca kaderi yeniden yazan Arda 90. dakikada kaçan penaltıyla kaderin ağlarına takılıverdi.
Destek olalım, amenna, penaltı kaçıranı afaroz edelim de demiyorum. Ama 3 puanı zor kurtardığımız bir karşılaşmadan kahraman çıkartmaya çalışır, neden o kadar kolay bir maç 90+6’ıncı dakikadaki şans golüne bırakıldı demezsek bu işin sonu kötü benden söylemesi.
Zor olan varken neden kolayı yapalım ki?
Evet maç sonrası Hiddink’in açıklaması böyle. “Zor olan varken neden kolayını yapalım ki, Türk işi bir maç oldu” dedi adam.
Aslında kızamıyorum, biz Avrupa Şampiyonasında böyle dönüşleri çok yaşadık.
Uzağa gitmeye gerek yok daha dün Türkiye Polonya gibi kolay bir rakibe son saniye basketiyle yenilmesinin ardından bir önceki Avrupa Şampiyonu İspanya’yı 8 farkla yenip bir üst tura çıkmadı mı?
Peki acaba bu gerçekten bir özelliğimiz mi? Yoksa bazen şans bizden yana mı oluyor? Bence ikincisi.
Valla benim diyeceğim şudur;
Bu teknik kadro ve bu takımla Euro 2012’ye gitmemek, gitmekten daha hayırlı olacaktır.
Niye mi? bkz. Almanya-Avusturya (6-2), Hollanda-San Marino (11-0)
Gerisini siz tamamlarsınız, ne de olsa ünlü bir yazarımızında dediği gibi “Beyin Bedava!”
Not: Yazının başlığının telif hakkı Uğur’a aittir, zira sabah maçı konuşurken ben “Sonuç normal bizim takım tam Dream Team” dedim o da “Bu takım olsa olsa Dürüm Team olur” dedi.
Yazımın başlığını “Dream Team” koyacaktım, bu olaydan sonra başlığı değiştirmeye karar verdim.
Telif hakkı ödenmiştir
Kendisine 1 adet sandviçi telif olarak ödedik tabiki ;) Bu arada bahsi geçen sandiviççiyi de ayrıyetten bir yazıda yazacağım :p zira adamın sandviçleri akıllara zarar.
Bu yazı 1350 defa okundu
- Trello ile Yeni Yıl Hedeflerinize Ulaşın - 16/11/2024
- 2016’da Neler Okudum - 16/01/2017
- Bir de Piri ile Gez - 09/01/2017
Bir yanıt yazın