Tepsinizi İşlemeye Başladınız mı?
Yamuk kuleli şehir Pisa’ya girdiğimizde tura katılanların ilk sorduğu soru şu oldu. Kulenin tepesine çıkabiliyor muyuz?
Rehberimiz. Evet 12 euro yu kapıda verip 294 basamak merdiveni tek tek çıkarak gayet güvenli bir şekilde çıkabilirsiniz dedi arkasından da şu hikayeyi ekledi.
Guy de Maupassant(guy dö möpasan) , 19. yüzyılın önemli yazarlarından, paris’te yaşamını sürdürürken şehrin göbeğine Eiffel kulesinin dikileceğini öğrenir. Ve bu duruma çok sinirlenir ve karşı çıkar. Eiffel kulesinin şehrin göbeğindeki bir ur gibi gözükeceğini ve bu çirkinliği görmemek için şehri terk edeceğini söyler. Eiffel kulesi bittikten sonra Guy dö möpasan parise geldiğinde hep Eiffel kulesine gider ve ikinci öğlen yemeğini yemeye başlar. Tanıdıkları guy dö möpasanın bu davranışına anlam veremezler. Eyfele karşı çıkan gu dö möpasan neden kuleye çıkıyordu. Ve onu tanıyanlar bir gün ona neden eyfel kulesine karşı olduğu halde kuleyi ziyaret ettiğini sorarlar. O da “ Burası Paris’in en güzel göründüğü, yani eyfel kulesinin görünmediği tek yer de ondan. der
12. yy da Pisa Akdenizin en büyük donanmaya sahip liman şehirlerinden biriydi. Bu tarihlerde Pisa’lı gemiciler Akdenizi kasıp kavuruyor büyük ganimetlerle sehire dönüyorlardı. Şehir tarihinin altın çağını yaşıyordu. Şehrin hükümdarı Pisa şehrinin heybetini dosta düşmana göstermek adına Duomo Katedral’ini ve karşısına yine aynı heybette vaftizhaneyi inşa ettir. Fakat Venedik ve Cenevizden daha yüksek bir güze ve zenginliğe sahip olduklarını göstermek amacıyla Duomo ve vaftizhaneninin yanına ana yapıdan ayrı olarak bir çan kulesi inşa etmeye karar verirler. Pisa Kulesi,1173 yılında yapımına başlanan bu çan kulesidir.
Pisa Kulesi’nin yapımı tam 174 yıl almıştır. Kule üst üste bindirilmiş yuvarlak 6 sütun dizisinden meydana gelmiştir. Kulenin yapımı sırasında henüz 4. Kat yapılırken kulenin güney tarafına doğru yattığı fark edilmiş. Bunun sebebi temeldeki yumuşak zemindeki bir çökmedir. Günümüzde, Pisa Kulesi’nin tepesinden güney yönünde aşağı sarkıtılan bir çekül 4,3 metre açığa inmektedir. Ancak yapının ağırlık merkezinin izdüşümü kendi temel dairesinin içinde kaldığı için kule devrilmemektedir. Bunun üzerine inşaata bir müddet ara verilmiştir daha sonra inşa edilen katlarda bu eğikliği gidermek için eğimin tersi yönde katlar kaydırılmıştır. Bu nedenle kule bir muz şeklini almıştır.
Kule 56 metre yüksekliktedir. Üzerine 294 basamaklı bir merdivenle çıkılır. En üstteki çanların bulunduğu 8. kat silindir biçimindedir. Pisa Kulesi’nde her biri farklı bir notadaki sesi çıkartabilen 7 adet çan bulunmaktadır.
En son 1990-2001 yıllarında yapılan tadilat sonucunda kule önümüzdeki 300 yıl boyunca daha ayakta duracak şekilde güçlendirilmiştir. Bu nedenle kuleyi görmek için acele etmenize gerek yok.
Pisanın etrafındaki hediyelik eşyacılar.
Pisa kulesinin bulunduğu meydanın etrafı hediyelik eşya satıcıları ile sarılmış. Ahali geçimini Çin de yapılmış kulenin çakma maketlerini satarak sağlıyor. Fakat her nedense pazarlık etmeye pek yanaşmıyorlar. Burada alacağınız her türlü eşyanın aynısı meydanın hemen dışında koyu derili kardeşlerimin tezgahlarında da var. Ayrıca gelen turistlerden çat pat Türkçe öğrenmişler “batan geminin malları” diye müşteri topluyorlar.
Meydanın içindeki İtalyan satıcıların “ Why different prize?” diye burnundan kıl aldırmayarak beş kuruş düşmedikleri ürünleri kısa bir pazarlıkla 3 e alabiliyorsunuz.
Tarih eserler ile dolu bir meydana gelen Türk kafilesindeki hanımlar eşe dosta göstermek için 1 dk uzaktan eser ile fotoğraf çekindikten sonra kafalarını hediyelik dükkânlarından çıkartmıyorlar. Etraftaki eserlerin heykelleri, resimleri, detaylarındaki ince işçilik onlar için pek de önemli değil. Varsa yoksa hediyelik eşya dükkânlarında satılan ıvır zıvır hediyelik eşyalar.
Sirkecide Şark Handaki dükkânlarda burada satılan her şeyin aynısını bulabilirsiniz. Pisa kulesi vb. eser ile resim çekilme konusunu da günümüz photoshop teknikleri ile halledebilirsiniz. Bu durumda bence bizim hanımların yurt dışına gitmesine gerek yok.
Pisa da eskiden şöyle bir gelenek varmış.
Erkek çocuk doğuran anneler loğusalık dönemi bittikten hemen sonra çarşıya pazara çıktıklarında tahtadan üzerinde herhangi bir deseni olmayan bir tahta tepsi alırlarmış. Aldıkları tepsinin üzerini erkek çocuk büyüdüğü sürece çeşitli nakışlarla motiflerle süslermiş. Evlenmek isteyen Pisa lı erkek beğendiği kıza annesinin işlediği tepsiyi hediye edermiş. Bu aynı zamanda müsait zamanını söyle seni istemeye geleceğiz demekmiş.
Kız tepsiyi annesine götürdüğünde annesi erkek tarafına ziyaret gününü söylermiş.
Erkek tarafı davete anne, baba, abi, kardeş topluca gider. Kız içeride ekspressoları hazırladığında eğer servise erkeğin kendine verdiği tepsi ile servis ederse evet evlilik teklifini kabul ediyorum anlamına gelirmiş. Eğer kız başka bir tepsi ile misafirlere ekspressoları dağıtıyorsa kusura bakmayın size verecek kızımız yok demekmiş.
Pisa da bu geleneğin günümüzde kaybolmasıyla beraber çarsı pazarlarda artık üzeri işlemesiz boş tahta tepsi satan dükkan pek kalmamış. Fakat üzeri işlenmiş modellerinden bir yerde buldum.
Peki sorum size, Erkek Çocuk Anaları:
Tepsinizi İşlemeye Başladınız mı?
Yarın: Ab-ı Hayatı Bulduk Dökün Porto Sirkelerini
Bu yazı 3780 defa okundu
- Sonunu Düşünerek Yazıya Başla - 09/09/2016
- Hıdrellez - 11/11/2013
- Cehennem - 12/07/2013
Bir yanıt yazın