Kitap Okumak için Okur-Yazar Olmak Gerekmiyor
Süperaktif’in yazmış olduğu Kitap Okuyormuşuz da İstatistiği Bile Yapılmış yazısını okuduğumda okuduklarıma inanamadım. Yazıda belirtilene göre Türkiyede yılda ortalama 7.2 kitap okuyormuşuz. Hatta bazı ilerimizde bu oran yılda 13 kitap seviyesindeymiş.
Eğer bir yazının içerisinde istatistik kelimesi geçiyor ve bazı oranlar ve rakamlar ile süslenmiş ise yazının detaylarını doğruluğunu sorgulamak gibi çok kötü bir huyum var. Çünkü bir yazıda istatistik kelimesi, oranlar rakamlar söz konusu ise aklıma ilk olarak Darrel Huff tarafından 1954 yılında yazılmış olan “How to tell lies with Statistics?” (İstatistiksel verilerle nasıl yalan söylersiniz) kitabı gelir.
Ayrıca ahalimizin sayılarla arası pek arası yoktu. OSYM’de matematik sorularındaki başarı sıralaması bunun en büyük tespitidir. Sınavları düzenleyen kurum bile bu ortalamayı bu yıl üst sıralara taşıyabilmek için YGS de matematik sorularında cevaplara çözerek bulmak yerine sinyalcilik, şifrecilik metotları ile ulaşmayı teşvik edecek soru kitapları dağıtmıştır. Bu nedenlerle hem yazan açısından hem de okuyanların anladıkları açısından içerisinde bolca sayı geçen metinler genelde birbirine karışır ortaya şenlikli bir durum çıkar.
Bu şenlikli durumda yazı yazanlar için bulunmaz nimettir. Elinin freni olmayanlar için bazen bu konular üzerine sayfalarca kitap yazanlar çıkar. Tabi aralarından bir kaçı yanlış kişiler tarafından yanlış anlaşılırsa çarşı pazar karışır. Sonra Nedim Şener (bkz. Nedim Şener Utandıran Soru) örneğinde olduğu gibi bir gün evladınız sizi demir kafesin arkasında ziyaret ederken,
‘Seni niye oraya kapattılar baba?’ ‘Ben de iki yapraklık kitap yaptım baba, suç mu bu?’
diye kolayca cevaplayamayacağınız sorularla karşınıza dikilebilir.
Bu nedenle iki satır bir şey yazarken mümkün olduğunca objektif olmaya dikkat etmek kaynak olarak da mümkün olduğunca Devletin kurumlarını kullanmanın gerekliliğine inanıyorum.
Süperaktifin Kitap Okuyormuşuz da İstatistiği Bile Yapılmış yazısını okuduktan sonra bende kendimce şöyle bir tablo oluşturdum. Tablodaki veriler TUİK 2010 yılı için yayınlamış olduğu verilerdir. İnanmayan kontrolünü yapabilir.
İl | Okur Yazar Sayısı | Toplam Nüfus | Okur Yazar Oranı | Yüksekokul Üzeri Eğitime Sahip / Toplam Nüfusuna Oranı | Kişibaşı Okunan Kitap Sayısı |
Hakkari | 175,478 | 213,672 | 82.12% | 2.97% | 9 |
Erzurum | 589,629 | 680,163 | 86.69% | 5.90% | 13 |
Erzincan | 182,187 | 206,708 | 88.14% | 6.68% | 13 |
Edirne | 337,320 | 365,107 | 92.39% | 7.85% | 5 |
Tekirdağ | 677,102 | 726,921 | 93.15% | 7.11% | 5 |
Eskişehir | 662,811 | 708,885 | 93.50% | 10.47% | 5 |
Bilecik | 197,074 | 209,688 | 93.98% | 6.83% | 5 |
Kırklareli | 293,008 | 311,261 | 94.14% | 7.37% | 5 |
Kaynak: TUİK 2010 |
Tabloya baktığımızda genel okuryazar seviyesi %80 lerde olan illerde yıllık kitap okunma oranlarının Türkiye’nin en büyük üniversite şehirlerinden biri olan Eskişehir’e göre iki kat fazla olduğunu görüyoruz. Herhalde buradan çıkartacağımız yegane sonuç bu ilde yaşayan ahalinin üniversiteye YGS sınavından sinyalcilikle girmiş olduklarından fazla bir kitap okuma ihtiyacı duymuyor sonucu olmamalı.
Eskişehir’in toplam yüksek okul ve üzeri bir eğitim seviyesinin sahip nüfusu 74,220. Bu rakam Hakkari’nin toplam nüfusunun 1/3 den fazla. Ama gelin görün ki kişi başı okunan kitap sayısı Hakkari’nin yarısı kadar.
Araştırmada ortaya çıkan bir diğer sonuç ise güneydoğulu vatandaşımızın en çok psikoloji temalı kitapları tercih ettiği. Ben 25 yıl okul okudum, hatta davranış bilimleri alanında doktora çalışmam oldu, ama ben dahi elime aldığım psikoloji temalı bir kitabı kesintisiz tamamlayabilmiş değilim.
Bu araştırmayı yapıp NTVMSNBC gibi Türkiye’nin en büyük haber portallarından birinde yayınlayanlar ya bizim psikolojimizi test ediyorlar, ya da güneydoğulu vatandaşlarımız bu araştırmacıların sorduğu sorularla kafa bulmak için psikolojisi bozuk yanıtlar vermiş.
Türkiye’nin Okuma Kültürü Haritası araştırması ile yukarıdaki tabloyu karşılaştırdığımda bence ortaya çıkan sonuç bu ülkede,
Kitap okumak için okuryazar olmak gerekmiyor.
Bu yazı 1794 defa okundu
- Sonunu Düşünerek Yazıya Başla - 09/09/2016
- Hıdrellez - 11/11/2013
- Cehennem - 12/07/2013
Bir yanıt yazın