Yarım Saatte Devlete Borcumu Yarı Tutarına Kapattım

Yaklaşık 3 ay kadar önce süperaktif sayfalarında Ödeme Emri:697 TL başlıklı yazımda, bundan 15 yıl önce kullandığım Öğrenim Kredisinden devlete kalan borcuma ait bir tebligatın bana nasıl yapıldığını sizlerle paylaşmıştım. O yazıyı hatırlayanlar telefonu

“Hımm anladım, nasıl olsa Recep bey bir kaç aya iptal eder bu borcun faizini o zaman gelirim ben size HIHAHHAHAHH!”
cümlem ile kapattığımı anımsarlar.

Gerçektende geçen süre içerisinde torba yasa adı altında çıkan bir yasa ile bu tür borçların ödenmesini kolaylaştıran bir yasa çıktı. Bende devlete olan borcumu ödemek için yollara düştüm.

Benim kanuni olarak ikametgâhım Çanakkale’nin Bayramiç ilçesi. Nedenini sormayın işte öyle. Sadece şunu söyleyebilirim hiçbir seçimde temel vatandaşlık görevim olan oy vermeyi aksatmış değilim, her seçimde 450 Km yolu gider oyumu kullanır dönerim. İnşallah bu seçimlerde de görevimi eksiksiz yerine getireceğim. Seçimlerde 450 m ötedeki binaya gidip oy vermekten kaçınan tüm vatandaşlarımızı ayrıca kınıyorum.

Kanuni ikametgâh adresi Bayramiç olunca her türlü belgede oraya gidiyor. Bende belgeyi buraya getirmektense babamdan rica ettim borcumu kapatmasını. Ama adamcağızın Bayramiç Vergi dairesinde aldığı cevap olumsuzdu. Borcumu internet çağında da olsak ancak İstanbul Hisar Vergi dairesinde kapatabilirmişim.

İkametgâhımın kanuni olarak Bayramiç olması bir tarafa gerçektende orada yaşıyor olabilirdim. O zaman da bana 450 km lik yol yaptırıp İstanbul’da mı bu borcu ödeteceklerdi çok merak ediyorum.

Öncelikle geçen yazımda belirttiğim telefon numarasını aradım. Verilen cevap kısa ve netti.

“gel borcunu yeniden yapılandıralım.”

İyi güzelde cebimde ne kadar para ile geleceğim dememe kalmadan çat diye telefonu kapattılar.

Öğle tatillerinin 12:30 – 13:00 aralığında olduğunu yerlerinin Grand Cevahir Otelinin yanında olduğunu güç bela öğrenebildim. Bu durumda öğle tatilinde işimi halledebilirim diye yola koyuldum.

Dolmabahçe’den Bomonti’ye yapılan tüneli kullanarak hızlı bir şekilde Karaköy’den Şişli ye çok kısa bir zamanda ulaştım. Vergi dairesinin karşısında bir vatandaş arsayı kapatarak otopark haline getirmiş. Ulaşım ile ilgili tek sıkıntı kimsenin olmadığı tünelde 50 KM lik hız limitinde araba kullanmak.

Ne yalan söyleyeyim vergi dairesinde uzun bir kuyruk bekliyordum ama bankolarda sadece 1-2 kişi vardı ve uzaktan bakıldığında işler seri bir şekilde yürüyordu.

Kapının sağında boş boş oturan amcadan nereye gitmem gerektiğini sordum. Cevap kısa ve netti

“takip”

Takip Servisi yazan bankonun arkasında benimle daha önceki yazımda telefonda konuştuğunu düşündüğüm bayan vardı. Önüme matbu bir dilekçe koydu ve kısa bir şekilde yapacaklarımı sıraladı.

“doldur->müdür muavini havale->kayıt et-> gel”

Etrafa bakındığımda Müdür Yardımcısı yazan bir kapıda arı kovanı gibi insanlar girip çıkıyordu. Bende sürünün peşine takıldım. Masadaki adam bir yandan yanındakiyle konuşuyor bir yandan da önüne gelen evrağa imzayı çakıyordu.

Bir an aklımsan bu vatandaşın tüm borcuna kefilim yazan bir yazıyı imzalatmayı düşünmediğimi söylesem yalan olur.

Orada elimdeki belgeyi imzalatıp önümdeki vatandaşı takip ettim, ve geldiğim yere döndüm. Nedense kimse bizimle ilgilenmiyordu, sonra emir cümlesini tekrar düşündüm,

“doldur->müdür muavini havale->kayıt et-> gel”

Gel filinden önce kayıt et fiili vardı, sırayı takip ettiğim vatandaşa da cümleyi anımsatıp etrafa yeniden baktığımda evrak kayıt yazan bankoyu gördüm. Oradaki sırayı ve işlemi takiben tekrar aynı yere geldiğimde bir şey sormadan elimdeki belgeyi aldılar.

Bilgisayarda yapılan birkaç dakikalık bir işlemden sonra miktarı ne şekilde ödemek istediğimi sordular.

A)     Peşin
B)      3 Taksit
C)      6 taksit
D)     12 Taksit
E)      Ömür boyu

YGS sınavındaki mod-medyan algoritmasını uyguladığımda burada doğru cevabın peşin ödeme olacağını kararlaştırdım. Zira yan taraftaki benimle benzer bir borcu olan çocuk A) seçeneği dışındaki seçenekler için sorduğu  sorulara ısrarla cevap alamıyordu. Sistem ancak sen tercihini yaptıktan sonra ödeyeceğin miktarı hesaplayabiliyormuş. Özetle D) şıkkını seçenin elindeki 600 TL likl borç karşılığında ne ödeyeceği kadere pardon sisteme kısmet bir durum.

Görevli memur iki kopya çıktı alıp kısa ve net bir şekilde yine aynı cümleyi kurdu

“doldur->müdür muavini havale->kayıt et-> gel”

Hanımefendi bir yanlışlık olmasın ben bu işlemleri yapmıştım demem kalmadan.

“Burası böyle aynı sırada dönüp duracaksın iki tur daha dönersen hacı olursun HAHAHAAA ! ”
diye cevabı yapıştırdı.

Yine aynı sırayı döndüm başladığım noktaya geldim.

Sırada ne olduğunu sorduğumda işlemin tamam 31 Mayısa kadar kağıtta yazan tutarı öde yeter dediler.

Anladığım kadarıyla maliye tasarruf tedbirlerine memurların sarf ettiği kelimelerden başlamış.

Elimde kağıtlar ile vezneye ilerledim. İki vezneden biri boştu, boş olan evrakları uzattım.

Evrakları alan YGS sınavı çözüyormuşçasına dikkatle baktı baktı, kağıdın modunu medyanın aldı, tam parayı uzatıyordum evrakları bana geri verdim,

“ tamam sen yan tarafa öde” dedi

Bir yandaki veznede sıraya girdim ve devlete olan tüm borçlarımdan kurtulmuş olduğumu gösteren belgeyi aldım.

Otoparkçıya da cebimdeki 300 TL den kalan son beş lirayı uzatıp arabamla işe dönüş yoluna koyulduğumda sonuç olarak.

Yarım saatte devlete borcumu yarı tutarına kapattım.

Bu yazı 2181 defa okundu