Dumanaltı Aşklar

Dumanaltı AşklarGeçtiğimiz hafta sonu eşimle beraber oğlumuz Bora’yı annemlere bırakarak üst üste iki tiyatro oyununa gittik.

Uzun zamandır kendimize ayırmadığımız zamanın telafisini yapmaya çalıştık.

Birkaç hafta önce eşim Grupfoni’de Hüseyin Avni Danyal’ın son oyununun %50 indirimle satıldığını gördüğünde bana oyuna gitmek isteyip istemediğimi sordu.

Uzun zamandır gitmek istediğim bir oyun için böyle bir teklif eşimden gelince daha önceden bir sonraki gün için İstanbul Efendisi oyununa almış olduğumuz biletleri düşünmeden “Evet gidelim” dedim.

Böylece bir hafta sonunda arka arkaya iki tiyatro oyununa giderek bu konuda verdiğimiz arayı biraz telafi edebileceğimizi düşündüm.

Hafta sonu izlediğimiz oyunlardan İstanbul Hatırası gerçekten çok güzel bir oyun.

Daha önce süperaktif bu oyun hakkında yazı yazmış olduğu için aynı konu ile sizleri bir daha yormayayım. Her şey bir tarafa bu güzel oyunu Binnur Şerbetçioğlu’nun tüyleri diken diken eden Sarı Gelin yorumunu canlı olarak dinlemek için izlemelisiniz.

Geçen hafta sonu için seçtiğimiz diğer oyun ise Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde Bulut karakterini canlandıran Hüseyin Avni Danyal’ın hem yazıp hem yönettiği hem de büyük bir performans ile oynadığı kahkaha dolu tek kişilik oyunuydu. Uzun süredir Bihterin Aşkı, Fatmagüle ne ettiler gibi diziler yüzünden Kurtlar vadisini izleyemiyorum. Zaten bu oyuna gitme isteğimin Kurtlar Vadisi ile uzaktan yakından hiçbir ilgisi de yok. Oyuna gitme isteğim kalemine büyük saygı duyduğum Selahattin Duman’ın köşe yazılarından derlenmiş kadın erkek ilişkileri üzerine kurgulanmış bir öyküye sahip olmasıdır.

Dumanaltı Aşklar”; evlenme yolunda üç kez, son anda direkten dönen bir adamın dördüncü kez evlenmeye niyetlendiği gece, diğer müstakbel adayları hatırlamasıyla başlayan bir oyun. Dumanı tüten aşklar, dumansız kalan aşklar ve dumanaltı olan aşklar arasında komik bir hikaye anlatan “Dumanaltı Aşklar”; “Türk kadını” portresini her yönüyle ve mizahi bir dille ortaya koyan bir oyun.

Hüseyin Avni Danyal üç farklı Türk kadını portresini anlatırken kadın erkek ayırımı olmaksızın izleyici sıralarından kahkaha tufanı koptuğunu gözlemledim.

Tek kişilik oyunun özgün müziklerini besteleyen Deniz Aras Sipahi, Hüseyin Avni Danyal’ın sahnede söylediği şarkılara piyanosuyla eşlik ediyor. Ayrıca Hüseyin Avni Danyal oyuna ve müziklere saksafonuyla ayrı bir renk katıyor.

Bu güzel oyunda eksik olan tek şey seyirciydi. Koca salonda 70-80 tane seyirci anca vardır. Her ne kadar izleyiciler kahkahaları ve alkışları ile birçok dolu salondan daha fazla bir şekilde beğenisini ortaya koymuş olsa da bizim gittiğimiz seansa tiyatro seyricisi sayısal anlamda uzak kalmıştı. Tiyatro çıkışında eşimle yaptığımız değerlendirmede bunda özel tiyatroların fiyatlarının şehir ve devlet tiyatrolarına göre çok fazla olmasının bunda en büyük payı olduğu görüşünü paylaştık. Fakat Grupfoni gibi indirimler ile bilet alındığında verilen rakam şehir tiyatrolarında seyredilen bir müzikalin çok da üzerinde değil. Diğer taraftan tiyatrolarda sergilenen emek göz önüne alındığında Şehir ve Devlet Tiyatroları ucuz bilet fiyatları ile sektördeki diğer oyunları baltalıyorlar. Bu da kısa vadede tiyatroya birçok seyirci çekiyor olsa da uzun vadede tiyatroların ve oyunların çeşitliliğine negatif bir etki yaptığını düşünüyorum

Hoşça vakit geçirmek kahkahalar atarak gülmek için bu oyuna gitmenizi öneririm.

Bu yazı 2332 defa okundu

Murat Tunçer
Latest posts by Murat Tunçer (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.