Bu Dünyadan Bir Robin Williams Geçti

Robin Williams

Bugün hala en sevdiğim film olan Ölü Ozanlar Derneği ile tanıştım ilk olarak sanırım Robin Williams ile.

Film’in yapım yılının tam da benim yatılı okul hayatımın başlamasıyla aynı yıl olması, bizim de John Keating gibi ilham veren hocalarımız olması ve yatılı okulda yaşanan o sancılı ama bir o kadar güzel yıllar sanırım film ile aramda kopmaz bağlar yarattı. (Şu satırları yazarken burnumun sızlaması ve gözlerimin nemlenmesi bile bunun en güçlü kanıtları)

Can Dostum, Patch Adams, Aşkın Gücü en sevdiğim filmler listesinde ilk sıralarda kolaylıkla yer bulur kesin. Her insanın hayatında derin izler bırakacak duygu yüklü muhteşem 3 filme 2 yıl içinde imza atmak kaç sanatçıya nasip olmuştur acaba.

Müthiş Dadı ve Kanca filmleri çok severek izlediğimiz ve neredeyse her denk geldiğimizde kanalı değiştiremeyip tekrar izlediğimiz filmler arasındadır.

Günaydın Vietnam’ı çok sonra izledim ve çok sevmiştim, bazen hala ben de bir yere geldiğimde Goooddddd Morningggggg Vietnammmmmm diye bağırırım, beynim otomatik olarak arkasını getirir ve “I Feel Good” melodisi beynime dolu verir. Böyle başlayan bir günün kötü geçmesi imkansızdır.

Dokuz Ay filmini yıllar sonra kızımızın doğmasını beklerken tekrar izlediğimizde ne gülmüştük o doktor tiplemesine :)

İki Babalık filmindeki geç gelen babalık deneyimi insanı kah güldürüp kah düşündürür türdendi doğrusu.

Evet tüm bunları yazdım çünkü dün Robin Williams aramızdan ayrıldı ve eskilerin dediği gibi ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, benim aklıma da yaptığı güzel işler ve bu işlerin bende bıraktığı izler geldi ölüm haberini aldığımda.

Bu yazı 1114 defa okundu

Murat Zaralı
Latest posts by Murat Zaralı (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.