Eyvah Eyvah 2
Kabul etmek gerekir ki insanları hiç beklemediği anlarda şaşırtan gelişmeler veya olaylar, şoke edici olmamak kaydıyla, çok keyifli olmaktadır.
Benim de hayatımda hoşuma giden süprizlerden bir tanesi bu keyiflerdir.
Eyvah Eyvah 2 filmi de buna bir örnektir.
Gerçekten büyük bir beklentimin olmadığı ama keyiflenmek istediğim bir akşamımda gülmek ve güzel zaman geçirmek istemiştim.
İçinde bulunduğum bu güzel ve küçük Anadolu şehrinde maalesef sosyal imkanlar oldukça kısıtlı. Var olanlar da bir süre sonra insana baygınlık veriyor.
Sinema sanırım bu noktada bir farklılık yaratıyor. Aslında değil küçük bir şehirde olmayı bulunduğum hemen her yerde beni keyiflendiren bir aktivitedir sinema. 2 saatlik bir ruh meditasyonu. Hoş, İstanbul’daki son sinema tecrübemde fark ettim ki insanlarımız film sırasında koca ekranlı iPhone’larını, karanlıkta fener etkisi yaptığını bilmeden açıp bakıyor ve bana rahatsızlık veriyorlar.
Sehrin en buyuk alisveris merkezinde favori kahve mekanimda oturup bilgisayarimin guncellemesini yapmaya basladim ve filmin baslamasina 1 dakika kala guncellemem bitti ve kostura kostura filme girdim. Bu arada belirtmeliyim ki Linux kullanmak gercekten guzel bir olay ama bir de su bir kac yuz MB tutan guncellemeler olmasa :(
Sinema salonu cok kalabalik degildi, benimle beraber 3 cift vardi. Film jenerigi, oglumla ciktigim ilk ve tek tatilim olan 2009’daki gezimiz sirasinda yaptigimiz yerlerde havadan cekilen goruntulerle olusmakta. Ve Ege’nin o guzel kiyi kasabalari. Insanlarinda bikkinlik havasi olan ama gidenlerde ise dinamik bir etkinin ciktigi kasabalar. Geyikli’yi sonradan hatirladim. Bozcaada’ya giden vapuru yakalamak icin kostura kostura giderken icinden gectigimiz ve iskelede 2 saat beklerken kiyisinda dolastigimiz minik kasaba. Hatirladigim kesintisiz bir ruzgar’in olduguydu. Ha bir de etrafta bir suru ruzgar turbinleri vardi. Yesildi ve sicakti. Ama temizdi. Film bu minik Ege kasabasinda beciyor ve beyaz evlerin, cicek kokularinin arasinda gecen akici ve izleyiciyi bozmayan bir film. Saf ama renkli bir askin anlatildigi bi hikaye.
Benim sevdigim bir film oldu, tavsiye ederim.
Bu yazı 3249 defa okundu
- Hoca Ne Düşünüyor? - 29/08/2014
- Türkiye’deki Yükseköğretimin Evrimi - 22/08/2014
- Ders Vermek… - 01/08/2014
Bir yanıt yazın