Ağa Köyü Sattı, Marabalar Tedirgin!
Battı çıktı, kapandı kapanacak derken sonunda Nokia satıldı. Aslında bu satışın olacağı Finlandiya’da uzun zamandır konuşuluyordu. Eylül 2010 yılında Nokia CEO su olarak göreve başlayan ve Microsoft’tan gelen Stephen Elop’ dan sonra, Fin halkı Nokia’nin satılacağı konusunu beynine iyice işlemiş. Bu yüzden birçok Finli bu satışı beklenen ve hatta geç kalınmış bir hareket olarak karşılamış durumda.
Nokia’nın merkez binası çalıştığım kampüse sadece 2 km. uzaklikta ve birçok ihtiyaca cevap verebilen guzel ve kompleks bir işletme binası diyebilirim. Ancak bu bina Aralık 2012 tarihinde Exillion adlı bir gayrimenkul şirketine satıldı. Bu satıştan sonra piyasalarda Nokia’nın kendi iç ekonomisini bile çeviremeyecek kadar kötü durumda olduğu çok konuşuldu. Nokia ise mali bir kriz yaşanmadığını ve gayrimenkul edinmenin Nokia’nın ana faaliyet alanına girmediğini belirtmekle yetindi. Ancak görünen köy kılavuz istemiyordu.
Nokia’da uzun süre görev yapmış bir mühendisle daha önce kampüs içerisinde bir görüşmem olmuştu. Bu görüşmede Nokia’nın akıllı telefon pazarında neden tutunamadığını, nerede hata yaptığını sormuştum. Kendisi Nokia’nın teknolojik anlamda oldukça güçlü bir firma olduğunu ancak hatanın pazarlama stratejisinde yapıldığını belirtmişti. Bu kisiye göre isin ozunde sovyet kafasi baskin olan bir yonetim stratejisinin zararlari gizliydi. Nokia, müşterilerinin taleplerini yeteri kadar dikkate almayıp, görsellik ve eğlence amaçlı ürünler üretmek yerine, daha fonksiyonel, amac odakli ve işlevsel ürünlere yoğunlaştığını, dolayısıyla müşterinin kendini eğlendiremediğini belirtmişti. Yani bu kişiye göre Nokia, bir Mac veya Android gibi kendi application ve entertainment dünyasını kuramamış, sadece bu dünyayı oluşturacak guclu altyapıyı hazirlamakla yetinmişti. Bu yüzden de, cep telefonlarının ilk çıktığı 90 lı yıllardaki o güçlü ve tek olan Nokia, pazara yenik düşmüş ve eski bir dinazor olarak kalmıştı.
Nokia’nın eski gücüne tekrar dönmesi için ise çeşitli ataklar yapıldı elbet ancak, Mac ve Android kadar başarılı olamadı. Microsoft tan ayrılıp şirketin CEO luğuna geçen Stephen Elop ise, yeni bir umut olarak görülmüş ve Nokia’yı eski günlerine kavuşturacağı umut edilmiş. Ancak burada görüştüğüm birçok kişi, Stephen Elop’un geldiği günden itibaren Nokia’nın Microsoft’a satılacağını anlamış. Nitekim öyle de oldu ve dün efsane marka 7.2 milyar dolar karşılığında satıldı. Tabi bu satış akıllı telefon pazarında büyük bir ses getirdi.
Aslında bu satın almanın iç yüzüne inersek, her iki firmanın birbirinin eksiğini örteceğini görebiliriz. Microsoft bilindiği üzere kendi pazarında sektöre yön veren firmalar arasında yer alıyor. Özellikle Windows ve çeşitli web yazılım çözümleri ile neredeyse dünyada rakipsiz konumda diyebiliriz. Ancak iş yazılım boyutundan çıkıp donanim kısmına gelindiğinde ise Microsoft’un yeteri kadar başarılı olduğu söylenemez. İşte bu noktada Microsoft, Nokia’nın altyapısını kullanmak istiyor, ve üretilecek yeni ürünler ile bu eksikliği kapatmaya çalışacak gibi duruyor. Bununla birlikte Microsoft’un çeşitli marka, teknoloji ve servislerin kullanımı noktasında önemli bir avantaj elde ettiğini de belirtmek gerekli. Zira şirket, anlaşmayla birlikte Lumia ve Asha markalarını kullanmaya hak kazanırken, Nokia ismini ise cihazlara verilmek üzere marka olarak lisanslamış bulunuyor. Çip üreticisi Qualcomm ile Nokia arasındaki anlaşma da Microsoft’a devrolmuş durumda. Microsoft’un bu anlasmalari sadece Nokia icin kullanip kullanmayacagi ise tam bir soru isareti.
Tabi işin bir de rekabetsel boyutu var. Satış sonrasında internette kısa bir araştırma yaptım ve yorumları okudum. Genel olarak yorumların odak noktası Windows Phone’lu telefonların geleceği yer alıyor. Bu işletim sistemine sahip olan Nokia telefonların iyi bir çıkış yakalayacağı ve bu çıkışın diğer rakipleri endişelendireceği konusu oldukça gündemde denilebilir. Internetteki haberlere göre Samsung, HTC, Huawi, ZTE gibi akıllı telefon pazarındaki firmalar bu satışı değerlendirmeye ve yeni stratejiler uzerinde calismaya baslamislar bile.
Bu yazı 1377 defa okundu
- Lentokonesuihkuturbiinimoottoriapumekaanikkoaliupseerioppilas - 17/03/2015
- Japonya(2): Yokohama, Suşi, Wasabi - 14/01/2015
- Japonya (1): Türk’ün İlk İmtihanı - 08/09/2014
Bir yanıt yazın