Konya Alaaddin Tepesi
Geçtiğimiz haftasonu cümbür cemaat Konya’ya gezmeye gittik.
Gezi sonrası akılda kalan en belirgin iki şey; Konya yemekleri ve Alaaddin Tepesi oldu.
Konya’ya iner inmez Alaaddin tepesinin önemini hemen anlıyorsunuz. Nasıl mı?
Kime Konya’da şu nerede deseniz cevap “Alaaddin’i biliyor musunuz?” oluyor.
Konya’da 2 gün kaldık ve Alaaddin tepesini araçla yirminin üzerinde tavaf etmişizdir.
İlk ziyaret ettiğimiz tarihi mekan olan Alaaddin Keykubat camii de yine bu tepenin üzerinde bulunuyor.
Karatay Medresesi, İnce Minare, Mevlana Müzesi keza yine bu tepenin etrafında bulunmakta.
Alaaddin tepesinin 3 tane özelliği olduğunu öğrendik;
1. Tepe insan yapımı yığma toprak, sıkıştırılmamış toprak olmasından dolayı çevresinden gelen etkilerle sürekli kayma halindeymiş ve yılda 2 santim küçülmekteymiş.
2. Dünyanın en büyük ışıklı kavşağı konumundaymış. (Bir Alman’ın keşfettiği söyleniyor)
3. Konyanın 6 tane şehirlerarası bağlantı yolu olduğu ve bunların hepsinin Alaaddin Tepesine çıktığını, bunlardan herhangi birine girdiğinizde dümdüz hiçbir yere sapmadan komşu illere ulaşılabildiğini söylüyorlar.
Alaaddin tepesi ile ilgili değişik efsaneler var ama en yaygın anlatılanı;
Söylenene göre Sultan Alaaddin Keykubat bir saray yaptırmak ister ama bu sarayın büyükçe bir tepede ve şehre hakim konumda olmasını ister tabi böyle bir yer bulunmamaktadır her yer dümdüz. Sultan hemen ferman çıkarır herkesin toprak vergisi olarak çuvalla toprak getirip biryere yığmasını ister, bütün halk kağnılarla, çuvallarla getirdiği toprağı bir bölgeye yığar ve büyükçe bir tepe oluşturur ve bu tepeye ALAADDİN TEPESİ adını verirler…
Bu yazı 14893 defa okundu
- Trello ile Yeni Yıl Hedeflerinize Ulaşın - 16/11/2024
- 2016’da Neler Okudum - 16/01/2017
- Bir de Piri ile Gez - 09/01/2017
Bir yanıt yazın